8
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
327
Okunma

GURBET...
Gurbetin çilesi saymakla bitmez
Baharı yalancı, bülbülü ötmez
Göğsümden sılanın ağrısı gitmez
Hekim’in bu derde hapı kalmamış
Burada yıldızlar zeminde kayar
Ar, edep, haysiyet yerinde sayar
Her iş’te hile var, bozulmuş ayar
Balta’nın tutacak sapı kalmamış
Kimsenin adı yok, işlenen suçta
Herkesin umudu, kanatsız kuşta
Beşikten çıkmadan parmağı tuşta
Sabinin elinde topu kalmamış
Zalim; zulmediyor, bakmıyor yaşa
Embesil; Tiran’ın elinde maşa
Yetmiyor, bağrımı dayasam taşa
Sabrın; adı sabır, küpü kalmamış
Bildiğin baklayı yapmışlar "fava"
Sütleri dibine tutmuyor tava
Şubat’ı görmeden ısınır hava
Kar, yere düşmüyor, tipi kalmamış
Serçeler, kargaya yuva yapıyor
Her umut, bir hüsrana sapıyor
Tanrı’yı bırakmış, kul’a tapıyor
Burada insanın çapı kalmamış
SILA...
Velhasıl, sılama döneyim dedim
Babamın evinde tüneyim dedim
Yeniden kağnı’ya bineyim dedim
Tekeri kırılmış, köp’ü kalmamış
Başladı prizden şimşek çakmaya!
Korkum var, duy’una ampul takmaya
Uzandım çakmağa, lüküs yakmaya
Gömleği erimiş, tüpü kalmamış
Dağlar tepe olmuş, tepeler ören
Geçmişi arasam, var mıdır gören
Gelincik açmamış, yok yediveren
Tohuma can veren yapı kalmamış
Hani, kırık camlar, yamalı perde
Yedi horantalı kerpiç ev nerde
Duvarı yıkılmış, çatısı yerde
Hezen’i kırılmış, kapı kalmamış
Eyvah la bitiyor sonu sözümün
Boşaldı pınarı iki gözümün
Cevize baş tutan, kara üzümün
Çubuğu kurumuş, çöpü kalmamış
Alibaba; azap, müstahak kul’a
Tükenmiş, fakirin minneti çul’a
Her karış toprağı satılmış pul’a
Kimsenin üstünde tapu kalmamış
Embesil: budala, aptal, ahmak
Tiran: zorba hükümdar. Eski Yunan’da, siyasal gücü tek başına elinde tutan kimse
Fava: bakla ezmesi
Kağnı: öküz ya da manda koşulan, ilkel taşıma aracı
Köp: kağnının ön ve arkasına konulan uzun tahta (Anadolu’da, döven sürerken,öküzün dışkısını tutmak için yapılmış tahta kap)
Duy: ampul yuvası
Lüküs: piknik tüpü yada gazyağı ile çalışan, eski bir aydınlatma aracı
Horanta: aynı çatı altında yaşayan kişiler. Ev halkı
Kerpiç: duvar örmek için kullanılmak üzere, tahta kalıplara dökülerek kurutulmuş, samanla karışık balçık
Hezen: damlı toprak evlerde, kirişin üzerine dikine konulan kalın ve büyük ağaç
DOST KATKISI............. Teşekkürlerimle...
"-En fazla yüz yıl ,ömür topu topu
Konup -göçenlere ne gerek tapu ?..
Dehr çift kapılı han ,değil ki Kapu.
Her şey garip-bozgun, tipi kalmamış.................neneh
Dehr: bölünemeyen bir zaman süreci
Kapu: harmanda tahıl toplamaya yarayan hayvanla çekilen kapı büyüklüğünde bir araç, sıyırgı"
"-Dönsem ne olacak sıla boşalmış
İnsanın yerini toprak taş almış
Ne anam babam var ne dedem kalmış
Ölçüp biçen usturlapı kalmamış
Bana ne der herkes benim neyime
Halimi arz edip diyeyim kime
Yalnızlık kurşunu vurur beynime
Hiç kimsenin soyu sopu kalmamış........................ Suat ZOBU
Usturlap: astronomi ölçümlerinde kullanılmış tarihi bir ölçüm cihazıdır"
5.0
100% (8)