Gönül terazimde dört kitabın hakkı
Titreyen her yaprak
Şahittir sevmişliğime

.
.

Susuz nehirler boyu
Adsız şehirler kuruyorum
Kırık kanatlı kırlangıç yuvasıdır yüreğim
Memleketim kokar adının geçtiği her sözcük

.
.

Dilimde enbiya duası
Sırtımda evliya hırkası
Tüm yasaklı mekânları vatan sayar
Kıbleme koyardım
Yasaklı renkleri ve isimleri
Dibime karanlık olsam da düşlerimde
Senin şavkınla aydınlanırdı
Bütün karanlıklarım

.
.

Ana kuzusu olurdum bazen
Annem gibi kokardın sen
Kuyudaki Yusuf’u
Çarmıhtaki İsa’yı
Temyize çıkarırdım
Bir tek kelamınla

.
.

Kutsaldın su sesi
Yetim çocukların sevgisi gibi
Tenimde kızılca kıyamet
Kızıl kanımı armağan ederdim varlığına
Damağımda sevdanın süt kokusu
Ömrümü berdel sayardım
Nefesime değen bir tek nefesine

.
.

Meylim sanaydı
Yıllanmış aşk şarabıydı adın hafızamda
Ayıp saysan da kıskançlığımı
Sınırsız sadakatimdi tek varlığım
Ecel çalsa da kapımı her gece
Eyvallah derdim
Senle başa gelecek her şeye

.
.

Yâdım seninle dolu
Her vaktim seninle mühürlü
Her şiirim çarkı felek
Paslı bir hançer
Şahdamarımla kavilli şimdi
Esirgeme son darbeni
Güzeldir uykuda ölüm..

.
.

Yurtsuz yuvasızım
Bir çift koyu kahve gözdür sığınağım
Uykularımı böler kahpe kıran bir hicran
Yok say sana adadığım varlığımı
Çırıl çıplak kalayım karşında
Ki asırlarca anılsın sevgimin kerameti

.
.

Sonu yok sözlerin
Akrep zehri kadar yakın şimdi vuslat
Sen seç kefenimin rengini
Kuş uçmaz kervan geçmez yerde olsun mezarım
Ki bileyim tek ziyaretçimin sen olacağını…

.
.

Yüreğim kurak sevdiceğim
Sen olmadan yağmasın kabrime sevda yağmurları
Yar bildiğimdi yaradanım
Sen yar isen
Bil ki
Yaradanım da yârdir bana

.
.

Unutma sakın sevdiceğim
Hiçbir şey demek
Her şeye açık davettir
Unutma her biten cümle
Yeni başlayacak cümleye kadar vardır…