Kırmızdan öteye yol mu var
Zuzula sözcükler mi aşkın perdesinde asılı
Zurna peşrevimi örter insanlığın ayıbını…


Kadranına küsmüş bir saat
Yuvadan atmış akreple yelkovanı
Bu yıl leylekler de gelmedi hala
Boşa geçiyor lak ak mevsimi


Tabanca patladı.. start
En usturuplu ben koştum
Önümdekinin topuğuna
İntihalen bastığımı saymazsak


Kısasın kıyısında kıyı kuşları
Ebreheyi çok duymasam da
Ebabillerden haberim var az buçuk
Filleri sormayın
Fareli köyün kavalcısının peşindeler şimdi


Mevsim yazboz
Üstüm başım toz
Tozpembelerim al kan
Gülnihal şarkısını da çok severim
Ahhhh evde kapalı kalmışlığım…


Güherçile kokusu ve güve
Pişmanım güvendiğime
Alfret hitccok öldüğünden beri
Unuttum korkunun neme nem olduğunu


Ahhh beyaz balina
Ne işin vardı
Kibar Feyzo’nun hayallerinde
Haberin yok muydu?
Cümle insanların faşoluğundan


Tahterevalliyi çok severdi sevdiğim
Bir de
Salıncakta sallanmayı
Bazen çocukça küser darılırdık
Sonra da hiçbir şey olmamış gibi sarılırdık
Alaca karanlıkta aldılar elimizden her şeyi uzaylılar


Ben anlamadım
Yardım edin Allah aşkına
Neydi asıl mevzunun özü
Haaaaa
Kör olmuş
Musa dayının komşunun tavuğundaki gözü
Buraya gülme efekti lazımdı
iyi o zaman gülebilen bir kişi bulun hemen


kılı kırk yardım
kınıma küstüm
bana birkaç zuzula nota
bir de armut zurna bulun
ayarım bozuldu
arasat’ı ateşe verdi ruhum


ne olur ağabeyler
kim aldıysa hunimi
bana geri versinler lütfen
vallahi çalınmasaydı hunim
az kalmıştı
azıcık insan olmama