4
Yorum
36
Beğeni
5,0
Puan
475
Okunma
dikizinde aynası, modifiye kaportası
olmayan omurgasıyla yosma bir şehrin
yosun tutmayan, hüzün kokulu feryadı
grimsi kafa terasınde, latte kafe molası
zift kokan yüreğinde çimsellik serzenişi
meşk eyleyebilir misin nefsini, nefesine
parsellendikçe rüzgarlar kanatlarına
çığlık, çığlığa savrulan simsar martılar
ve sen firavunu andıran yada gibi, gibi
fareli köyün kavalcası, alaycısı dünya
yalana, dolana, doldukça aklı boşalana,
karışana, kırışana az buçuk ütülensen ya
hissizliğim oldu hırsızlığınız sayenizde
kuyusu ki boşluk kuruyan nehir ruhum
uykusu kaçmış çapaksız şafağa ecelim
ağıttır siyaha gecenin lacivertinde dilim
nar’a tanelenmiş, vefasıza yarelenmiş
kapısız hanedir, kıblesi haredir yüreğim
ipsiz bir düşün ya da illegal düşünüşün
akortsuz saatinde bozdum ezberlerimi
sessizliğimdir bir figanın kırpık perdesi
yeri, yeksan harflerin büyüsünden hallice
bilmem kaç yüz yıllık kemersiz mabedin
kapısı hatta tapusudur şimdi cehennem
yunusun gözü, dervişin manidar sözünde,
her hatırın, satırın şiirsel merhametinde,
ateşin suya, suyun ki ateşe sirayetinde,
kamuflajsız bir intihara bin kez çıplakken
adıma, adını fısıldayan üryan bedenimde
kabuk bağlamayan yarama eziyetin niye..
~°~
~°~
~°~
5.0
100% (12)