7
Yorum
21
Beğeni
0,0
Puan
684
Okunma

2012 yılında Hakka yürüyen
Neşet Ertaş ustama saygıyla
Asılmış duvara suskundur sazı
Türküleri yetim gelmez avazı
İnsanlık şehriyken sevgi niyazı
Hani dünya, kışım yazım bir deyip
Sevdasına destan yazanım hani
Bozkırın sesiydi garip tezene
Yolunda yoldaştı üryan gezene
Bazı isyankârdı bozuk düzene
Hani dünya, akma gözüm dur deyip
Perde perde ezber bozanım hani
Leyla’ca solarken tomurcuk gülü
Dünyanın rengini söylerken dili
Bir garip abdalca inlerken teli
Hani dünya, yare sözüm ar deyip
Bülbülce şakıyıp gezenim hani
Muharrem ustadan dersini alıp
Deli boran ile düşlere dalıp
Hatayı günahı kendinde bulup
Hani dünya, gönül gözüm kör deyip
Ecinnice esip tozanım hani
Şanova da bulup acem gelini
Gözünden akıtıp Leyla selini
Aşka berdel verip ata elini
Hani dünya, baba nazım var deyip
Derdiyle meşk edip sızanım hani
Öpüp abdallığı başına koyan
Dostun haberini özünde duyan
‘Aşk seven gönülde güzeldir’ diyen
Hani dünya çalan sazım yar deyip
Sevmenin sırrını çözenim hani
Hacı Taşan ile semaha durup
Aşk ile sazının döşüne vurup
Gönül yurdumuza tahtını kurup
Hani dünya, benim izim sır deyip
Sevda deryasında yüzenim hani?
Aşkın ellerinde gönül sırdaşım
Sevda çöllerinde çile yoldaşım
Kara haber geldi eğildi başım
Hani dünya, ince sızım yar deyip
Göçüp giden Neşet ozanım hani?