birdirbir oynuyor zaman sersem mor ufukta
günlerin cebirsel çetelesi akzel usumda devinir
haber yok senden




yılan kavi akrepler bedenimde dikerken tenimi
kabuğum yer çekimine yenik kurumuşluğu




duygularım kavruk kuytuların aynası
kekremsi tatlar doğuruyor soluduğum havaya



uykularım gelgit özlerken sevişlerini gözlerinin
tatsız tuzsuz yer gök



güneşe sırtımı döndüm karanın sultasına mahkumum




ağzım burnum çikolata içinde
günlerdir su içmiyorum
şarapla yıkandım
sigaradan bakıra döndü dişlerim
aldırmıyorum




sulamadığım çiçeklerin günbegün mezarını kazıyorum





hiçliği makaslıyorum yokluğunun dişleri dişlerken bedenimi
ruhum çamurdan çıplak figürler yapıyor silueti gölgem




küfrediyorum sebepsiz sesli isyânın boğumunda sıkışırken

her şey kavgam





sevenlerime buz saçakları saplıyorum
sıçrayan kanın resmini izlerken



şeytanın dili yalıyor duvarları

kötülüğün bağırsaklarını deşiyorum fütursuzca saçarak





kuyruğuna teneke bağlayacağım bir kedi kestirdim gözüme





mutsuzluğun şahikasında küçücük bir kutuya düşmek istiyorum
uçursun rüzgar
fırlatsın isimsiz unutulmuşların yerine
Tanrım
seni nasıl özlüyorum








gönül gençyılmaz
musababa