3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2065
Okunma

Ölümüne sevmek, kolay değil... Yalansız, dolansız, sadakat ile, ölümüne sevip sevilmek... Ben sevdim , sevildim ...Ölümüne sevmek kadar, ölümüne sevilmek de gerek, o sevdayı bir ömür yaşayabilmek için... Oysa ki, bitmiş, geçmiş, izi bile kalmamış yalan, dolan , riya insanların, hep bildiğimiz yalanlarıyla ; ayrılıklara, hasretlere mahkum edilen iki yüreği anlatır şiirim... Severken ayrılan iki yüreği anlatır... Ölümüne seven bir yüreği, ölümüne sevememiş, yalanlara kanarak, hasretlere, acılara, tutarsızca, yüreksizce kandırılmalara açık bir yüreği anlatır...
Ne bir hayal, ne de bir düş şiiridir...Yaşanmış ve yaşanan bir sevdayı anlatır şiirim.Bütün diğer şiirlerim gibi... Yaşanmamış hiç bir şeyi, şiirselleştiremezsin... O yürek sesi olmaz zaten...
Tüm sevip sevilenlere , selam olsun ...
Mutluluk dileklerimle...
Sevgiyle ...
.
.
.
bir gün gelir de, için yanar mı bilmem
belki bir gece vakti, bir yerler de
yalnız ve sessiz bir zaman da
sen de usulca dalarsın hülyalara
seni saran gökyüzü’nde görürsün belki
ay ışığıyla, gecenin karanlığına isyanları
ve ışıl ışıl gökyüzün de her bir yıldızın
o bela kör karanlıklara
bir damla ışık için yürekli çırpınışlarını
sonra dalar gidermisin bilmem
bir yerlerde, unutulmuş bir yüreğin mezarlığı’nda
bir başka yürekte çarparken, yeni sevdalara
yüreğin, yanar mı bilmem ki
unutulmuş o yüreğin mezar taşı’nda
unutma ki, adım ölümüne sevda’ydı benim
şimdi toprak olan dı, sana sevdalı yüreğim
yanar mı bir gün ateşler de, hiç düşündün mü
bir başka eli tutarken, o yalan ellerin
ve seni seviyorum derken, yanar mı bir gün
sevdanı anlatan gözlerin, ve o dillerin
unutma ki, adım ölümüne sevda’ydı benim
ve ben seni, gerçekten ölümüne sevmiştim ...
Mert YİGİTCAN
Maltepe / istanbul 04 mayıs 2007 09:00