I-Zamanın Çürük Kafesi

Bir pencere, solgun gri duvar,
Zamanın paslı ve çürük kafesinde.
Bir yankı, kırılmış bir düş,
Buzlu camda solgun bir iz, bir sır.

Karanlık, bir köşe, bir yalnızlık,
Gözlerimde derin bir boşluk,
Bir anı, kaybolmuş bir düş,
Geceyle yıkanmış, silik bir umut.

Saatin hıçkırıkları arasında,
Bir sarkacın monoton sesi.
Bir düşünce, bir sızı, bir eksiklik,
Zamanın kuytularında bir giz.

Keskin bir soğuk, bir umutsuz bir bekleyiş,
Yıldızsız bir gece, bir hatıra,
Gözlerim, buğulu bir pencerenin ardında,
Bir iz, bir sessizlik, uzun bir bekleyiş.

II-Kaybolmuş Caddelerde

Bir adım, bir suskunluk,
Caddelerin kuytularında.
Gözlerimde yitip giden bir rüya,
Solgun bir iz, belirsiz bir gölge, bir aldatmaca.

Sessiz sokaklarda yankılanan,
Bir yalnızlık, bir boşluk, dipsiz bir uçurum.
Yıldızsız bir gece, kırılmış bir düş,
Karabasanların karanlık dehlizlerinde.

Kilitli bir kapı, perdeye hasret bir pencere,
Gözlerin ardında derin bir sessizlik,
Sonsuz bir merak, bitmeyen bir arayış,
Sözlerin ötesinde bir boşluk ,uçsuz bucaksız.

Zamanın gölgesinde kayıp,
Bir geçmiş, puslu bir anı, zayıf bir soluk,
Kaybolmuş caddelerde süzülen bir hayal,
Bir adım, bir iz, paylaşılamaz bir suskunluk.


III- Yalnızlığın Mavi Güncesi

Karanlığın içinde, terkedilmiş,
Kilitli bir kapı, paslı bir anahtar.
Solgun mavi bir günce, silik bir iz,
Yalnızlığın derin karanlıklarında.

Bir rüzgar, ince bir hışırtı,
Zamanın sessiz feryadı.
Bir gölge, flu bir yansıma
Geceyle örtülmüş, belirsiz bir gölge.

Bir dert, derin bir keder, ağır bir sessizlik,
Tozlu bir pencerede, solgun bir ışık,
Sisli bir hatıra, kırık bir düş, bir anı,
Sonsuzluğa gömülmüş, silinmiş, unutulmuş.
Yalnızlığın mavi güncesinin sayfalarında;
Derin bir boşluk, bir çığlık, bir an.
Gözlerim, bir gölgede kaybolur,
Soluk bir iz, bir umut, hiç inanmadığım bir yalan.