7
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
314
Okunma

Her mevsim biz iz bırakırken anılarda
Hep sonrakine bir yürüyüş bu hezeyanla
Zamanın içine hangi renklerden koymak
Ve onun hissiyatlarında neşeyle dolmak
Bir sağlam dayanak gerektiriyor nihayette
Boş kalırsa el, akıl, duygular yaşıyor sefillikle.
Kimler olursa olsun, bir yürüyüş ise bu
İstikamette durabilmek için de bir duruştu
Ne var ki en güvendiğimiz yerlerden sökünüz
Belki de bu yüzdendir deliler gibi kıyıya vuran
Niçin o uzaklardan geldiğini çarçabuk da unutan
Son deminde hırçın kayalarda biten köpüğüz.
Bazen esaslı ve içten bir samimi yüzdüler
Çoğu bıraktığında eli, sırtı döndürmediler
Oysa ne kadar da güvenilmişti zorda duruşa
Acılar kaldı onlardan bugünlere ve yarına.
Belki de o acılardı rehber, onlardı değerli
İçlerinde ayırt etmeyen yanla tarafsızdılar
Kıydılar, incittiler, yok da saydılar fakat
Her derinine öğrenişin altında yatandı o
Ve tecrübe dedikleri, ıskalamayan tokat.
Gülen yüzler iyiydi ancak, katamadı değeri
Vermek istedilerse de imtinalı oldu öğretileri
Oysa her sert düşüşlerden oluşan farkındalık
Ve o göz alıcı gerçekliğiyle anıları kitaplık
Bize neler kattılar neler, sevemesem de bilirim
Hicrandan yana bir derinliği yoksa yaşamanın
Bizi daha aydınlığa taşıyamayacaktır anlarım.
İçine lezzeti katandır, belli ki iştahı açandırlar
Ayazını bildikçe kışın ve bunaltıcı sıcağında yazın
Hatta en güzel anlarda düşülen dipsiz karanlığın
Neler katabildiğini biliyorum, asla inkâr edemem
Acılar geciktirmeksizin dokunuyor tutunuyoruz
Hayatın anlamını an yalın ve katı şekliyle de
Tercih etmesek de acılardan yarına yol buluyoruz.
Oğuzhan KÜLTE
5.0
100% (15)