Elini yüzünü yıkadıktan sonra
Kahvenin zengin aromasıyla
Başlarsan güne,
Bir elinde gazete, iri puntalarla
Yalan yanlış haberler verir
Adanmış ömürlere …
Seyredersin evreni pencere gözlerinle
Kendine sarılmış yürüyen efsanelerde
Günün sevgisi gelir merhabdan önce
Unutarak başlarsın dünkü aptallıklarını
Yeni güne
Umudun tükenmeyeceği saatleri
Alarak önüne
Bunlar benim umuruma çok uzak diye
Kalbinin kütlesi vurur korkusuzca
Seni düşürmek için endişeli bir tuzağa
Gayet sistematik bir biçimde
Ve yorulursun her seçimde
Verdiğin her türlü karara
Kurtulmak için gelecek sefere
En az zararla
Tecrübelerin konuşur o andan sonra
Geç kalsan da bazı anlara
Doğru değil mi?
İyi niyetle bastığın her şeyi bağrına
Hayıflanarak giderse ağırına
Bir buket gülde bulursun özlemi
Güvenle ve nazikçe konuştuktan sonra
Güne başlarken sorgularsan günü
Belki de yenmiş olursun o gün hüzünü
Bir fincan kahvenin buğusunda
Yürekten selam verirsen dostlara
Güne başlarken katmalısın her şeyi hesaba
Bir de bakmışsın akşam selam veriyor sana
Sosyolog Hasan Hüseyin Arslan - 10.06.2024
Damıttım yalnızlığımı
Gökyüzünün parçalı bulutlarında
Zamanla savrula savrula
Şiirler gülümsedi
Seni her aldığımda
Yüzüp durdu zaman
Akdeniz’in tuzlu sularında
Mola veriyoruz
Her ayrılıkta
Başkalarına yer bırakmak adına

Sosyolog Hasan Hüseyin Arslan, 11.06.2024