15
Yorum
48
Beğeni
0,0
Puan
1082
Okunma

Yakamda uğru bir kader
Yırtılmış bahtımın gömleği
Acılar kara çalmış ezelime
Sahipsiz çığlıklarını
İliştirme dudağına Suzan
Yarınımla yanmışlığım kabirsiz
Sararmış dağların
Çiçeklerin sahipsiz Suzan
Bir türlü ölemedim ya
Sevdana kul olduğum kalsın
Kalsın aklında
Tetikte parmak
Kaçak yanımda bi ışıltı
Sevda ataşının narındayım
Ruhumu titretirken sensizliğin isyanı
İçimdedir içinin yarası Suzan
Erememişim
Sabrın sonu selamete
Sahipsiz sesin
Kusursuz bir nöbetçi kulağımda
Sonsuz bir nefismiş inancın ötesi
Varsın aklı olan şiire sevdalansın
Sevdalansın Suzan
Bir sevda ki
Yanığı kül
Tanığı çöl
Yılı zamanla
Hasretimi âmânla
Akan sularda durulayıp
Kaşlarının karasından
Kirpiklerinin arasından süzüp
Adı ben olan bi ağıt yak Suzan
Yak ki ateşi bulan ilk insanın mirası
Şahitlik etsin yürek yangınımıza
Emsalsiz eteğinin sarısı
Kondum göçüyorum
En güzel şiiri sorma bana
Tetik düşmüş yüreğime
Kırçıl saçlarım
Benim günahım değil Suzan
İsimsiz ve de imsizim
Haydi oturalım
Bir çarkıfelek oyununa
Çerkez’mişim çocuk muşum
Ama bütün dinlerden önce
İllaki, illaki insanlık varmış
Naçizane kimsin
Kimsin sen diye sorma
Sorma bana Suzan
Eli elinde
Höllük elemiş anam
Kendi yarasına bıçak bilemiş anam
Başörtüsünce huzur dilemiş anam
Tedbili mekân
Avazsız ağıt
Kalemsiz kâğıt
Kahrın kâtiplerince yazılmış
Sebebi sabıkalı bir hikâye bizimkisi
Açık yarayla kurt yoldaşlığını düşünüp
Yurdunu dileğince sen seç Suzan
İçimin oyuğunda
İçliden de içli bir yakarış
Aklımın izbesinde sığırtmaç bi çocuk
Hala mendilini kokluyorum Suzan
Yanağıma gamla düşen bir damla
Dört duvarımın çırpıntısı yüreğin
Üç gün önce üç top gülünü suladım
Tetikti, namluydu, ihya oldum düşümde
Yapraklarım kuru, dallarım incinmiş
Ruhumu harlayan ateşi gör
Görsene Suzan
Hızır’la İlyas’ın buluşma vakti
Gül dalına anlatsam da güzelliğini
Yedeğimde uzun ömürlü bi acı
Hazan basmış gönlümün gülşenini
Yasımda semah dönüyor turnalar Suzan
Vakti gelmiş tövbe etmenin
Yadım da bi gölge olarak görme varlığını
Mührünü bağrıma basmıştın ya hani…
Bu mevsimde böylesine üşümek niyedir
Niyedir ki Suzan
Kırdım kırıldım
Vurdum vuruldum,
Öteki yaka beri ki geçe
Adın onuruma bir nişan Suzan
Özümde tekmilsiz bir göç vakti
Tökezleyene bahane bulmak…
Tenimce koktuğun günlerin güzelliği adına
Talan mevsimime bi nefes
Ruhumdaki girdabın döngüsüne
Bi es bi es suzan
Köhneyim, ucubeyim
Titriyorum tepeden tırnağa
Kalp söküğümde üç yamalık
Hiç bi zaman suizanım olmadın Suzan
Hak yazmış halimi
İtibara mesnet sözüm yok
Kavlimize rest deyip de
Yapraklarımı yele verme
Verme yele Suzan
Sağ yanım mahcup
Sol yanım yağmalanmış
Ölmenin reçetesini yaz bana
Yaz ki
Titrek dudaklarımdan
Eksik olmasın adın Suzan
Dağarcığımda bi acaba
İstemem kutsanmış kâinatı
Sen kendin olup gelsene düşlerime
Öleyazdım her hatırana Suzan
İnat edip insafsızca basma
Basmasana damarıma
Giden gittiğince
Kalan kendi hükmüyle yaşayabilseydi keşke
Adınla ahım…
Suzan Suzi derken
Virane notalı bir türkü
Gözlerinin kuytusunda gözlerim
Azrail’e gerek yok
Ölmek vuslat demekse
Ne olur kabrimi
Ellerinle kazsana Suzan
Kazsana kabrimi ellerinle