(şiirin hikayesi altta)

Ben seni yar bildim açtın arayı
Sevdana tutundum eştin yarayı
Mahşere yazdırdı gönül sırayı
Yalandır sevdan yalanmış yalan

Gönlüme vurduğun zehirli çengel
Dermanı sendedir yolların engel
Sensizim eksiğim ne olur döngel
Yalandıŕ sevdan yalanmış yalan

Tükettin ömrümü tükettin zalim
Dönüpte bakmadın sormadın halim
Mecalim kalmadı tutmuyor belim
Yalandır sevdan yalanmış yalan

Ne güzel hayaller kurmuştuk senle
Gönül mü avutun yoksa sen benle
Ne olur kalbimi birazcık dinle
Yalandır sevdan yalanmış yalan

Mutlu ol diyorsun bumu curetin
Kalbimde asılı senin suretin
Mazi diyorsun ya kalır gurbetin
Yalandır sevdan yalanmış yalan

Ben senden bekledim onurlu vefa
Üstümden kurduğun o zevki sefa
Mahşere kalmasın çektirsin cefa
Yalandır Sevdan yalanmış yalan

Turgay parlakyıldız

Şiirin hikayesi..
Kayserili bir ailenin hasta olan kızı’nın, yaşadığı dramatik bir aşk hikayesi.
Oğlan kız’a aşık oluyor, oğlanın ailesi kızı istemiyor.
Kız’da pek gönüllü değil, fakat; kızın ailesi oğlan’ın ailesi zengin diye baskı kuruyorlar, zaman içinde..
Gide gele adam kızı kendine aşık ederek evleniyorlar.
Aradan yıllar geçer erkeğin ailesi bir türlü gelini kabullenmez.
Adam’ın böbrekleri iflas ediyor zengin ailesi ise hiç oralı olmuyor.
Yana yana adama Donör aranıyor fakat kızın ailesinde
Damadına donör alacak imkan yok.
Kadın sonradan aşık olduğu eşini kurtarmak için, kendi böbreği karşılığında bir donör bulunup adama nakil gerçekleştiriliyor.
Zaman içinde kadının tek kalan böbreği iltihap kapıyor ve soluksuz bir tedavi sürecine giriyor.
Adam hastahanede tanıştığı bir doktorla ve ailesinin baskısıyla, böbreğini feda eden eşini bırakıp başka biriyle evleniyor.
Hasta olan eski eş söyle mırıldanır..
Seni kurtarmak için böbreğimi verdim.
Sensizim eksiğim sana gelen yollar kapalı açık olsada çıkıp gelemem ya..
Ne olur sevdiğim geri gel.