Evden çıktım ve bayır aşağı iniyorum
Yol kenarında binlerce çiçek görüyorum,
Bu kadar soğuk günlere rağmen
Birden yeşeren şu canlılığa imreniyorum
Betona inat, bir nefal yarmış asfaltın karasını
Hemen karşısında ki duvarın dibinde bir öbek göğecegözü
Süzülüyor maviliğin sükunetiyle
Misafir olmak için bahçelere ve evlere …
Bilmem ki, ne gezer kandamlası bu ellerde
Oysa ona soğuktur Avrupa’nın havası
Rüzgarlar onu bu kıtaya getirmişsede
Asıl sorun galiba ısınan evrende
Ne güzel süslüyor şu parkın çevresini
Kaz gagası, kırmızı kantaron, güvercin üzümü çiçeği
Bünyesinde barındırıyorlar
Ekolojik dengeyi sağmalak için binlerce böceği
Yol kenarı çiçekleri …
Yanardöner’ler de açıyor güllerini
Hemen yanında hiç sevmediğim
İt üzümü,
Kör ediyor adını anmak bile gözümü
Oysa ne sevimli sapların başında üzümlerinin,
nizami dizilişleri …
Toprak yığınlari üzerinde gelincikler
Kısa ömürleriyle herkese gülümserler
Ağlayangelin çiçeğinin yanında zuhur etmiş fare kulağı
Hemen aşağısında, bir orman gülü gölgesinde yılan bıçağı
Orman kuşçuğu, peynir çiçeği, …
Kuytunun sıcaklığına güvenerek
Erken açmış sütleğen güneşli rengini
Bir başına bir köşede ciramuk otu
Bir iki mavi çiçeğiyle masum ve hüzünlü
Vardım yolun sonunda Wuppertal Garı’na
Yandım çayırsedefi’nin ve çayırdüğümü’nün
hatırına …
İmirdik’in keyifli bakışları arasında
Wupper deresi akıyordu gürül gürül
Yol kanarı çiçeklerinin hatırına

Hasan Hüseyin Arslan - Wuppertal - 29.04.2024