0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
76
Okunma
Ağlasam mı gülsem mi,
Akşam oldu,
Kederden ya da sevinçten ölsem mi
Kendimi kedime çarpıp bölsem mi
Vakit geç oldu
Gecede Ay da soldu
Sensizlikten;
Yüreğim soldu, dilim tutuldu
Bilmiyorum;
Kadifeden ve ipekten bir gün mü oldu
Yoksa akşamın hayranlığı
Şerre mi yoğruldu
Kuşlarda da yaza yoruldu
Ve Güney’e doğruldu
Bütün gün ağaçta oynayan
Üç sincap da birdenbire kayıp oldu
Bilmiyorum;
Yorgunmuyum yoksa zinde mi
Bunca kaostan yorulan yüreğim oldu
Mevsim dönüyor Güz’e
Yapraklar konuşuyor
Gerek bırakmadan söze
Acıyla bakıyor şu asırlık meşe
Yüzüme!
Linz civarlarında
Ren kıyısı boylarında
Akan nehir gülümsüyor bana
Gözlerim doluyor, nutkum kuruyor
Geride bıraktığım akşam anılarında
Bilmiyorum;
Özlesem mi, özletsem mi doya doya
Ya da kalkıp gitsem mi
Uzak diyarlara ...
Acıdan otuziki dişimi söksem mi
Önüme gelen her şeyi
Kırıp döksem mi
Bilmiyorum;
Sevsem mi, sevilsem mi
Güldürmekten öldürsem mi
Dilim lal, gözlerim kör
Kötüysem, beni hor gör
Ey fani dünya,
Yeter ki sen kal özgür
Ben, razıyım yaşamın maphusluğuna
İnanıyorum, gerçek bakan gözlerin buğusuna
Bu yüzden gitmiyorum
Kimsenin huyuna husuna
Yakalana yakalana kurulan pusulalara
Bilmiyorum;
Bir kadeh mey eşliğinde
Sarhoş olsam mı
Bilmiyorum bilmiyorum
Uzanıp yatsam mı?
Sosyolog Hasan Hüseyin Arslan, 28.08.2025
Koblenz - Köln yolculuğu esnasında ve o kartpostallarda ki gibi gerçekten çok güzel Ren nehiri kenarına kurulmuş Linz kentini trenden seyrederken düşündüğüm bir şiir oldu. Okuyanların yüreğine sağlık. Saygılarımla.
Wuppertal, 29.08.2025
5.0
100% (2)