21
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2151
Okunma

yer yarılıp içine girdi
kurtlu yataklarında homurdandı ölüler
cesetten et sıyıran
bir iki sıçan
horozlandı –kendinden emin-yedi başlı doksan dokuz Tinnin
sarsak sursak devindi nemli keseklerden
matem zedelerin uğultusu
Şam kadar uzak
Ipılık kandan yoksun toprak
Göçen fanilerin şehri
Güneşi yitirir derinliklerinde
başlar kasıntı karanın-karanlığın-sultası
süngüsü düşük yaşam
buz kesti
dönüşü yok
su gözlü geniş yüzlü Münker ve Nekir
silueti siyah
melekler simsiyah
elinde topuz
berikinde tokmak
kâh ağzı büzülür
berzah
kâh genişler ferah
bir omuzda asılı iyilik
ötekinde kötülük
ne gök kabul eder
ne yer
ortalıkta kalmış sersem sepet
ruhlar
ne misk var
ne de reyhan
ateşe sunulan cızbız bedenler
‘’topraktan halk edilir toprağa döneriz’’
Tanrı’nın vakti geldiğinde
çıkarız
yağız kabuktan
taze
gönül gençyılmaz
musababa/2008