1
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
883
Okunma

aramızda bir şey var
kimsenin bilmediği.
herkesin içine düştüğü
bazen bir kuyu
bazen gök semalarına
tırmanan bir taş...
(...)
biliyorum,
kimin arkasından
yetişmeye çalışsan
damlıyor parmak
aralarından..
akan bir ırmağı
avuçlamak gibi
sızmak gibi
sızlamak..
an/sızın..
zaman/sızın.
ağrılar yükleniyorsun
sonra,
içine çeker gibi
bir dumanı
dirhem dirhem
zift kadar ağır.
nefesindeki şifa
yetmiyor hücrelerine
sonra hep aynı
günaydınlar düşüyor
o bilindik yüzlere ki
kirleniyor bulutlar.
ölü bir balık.
sarı bir araba.
mavi bir tavus kuşu
ve sen
bir başına
hiç kimse oluyorsun.
çekerek içine
herkesin bir adım
daha yukarı
çıkmak istediği
atmosferi.
karanlığında kalıyorsun
ışıksız gölgelerin…
pencerelerin,
sokağın çıkmazlarına
bakıyor
ve görünmüyor
göğün yüzü ki
gökyüzü yoksa
derin değildir
ve muaftır
maviden deniz…
bunu,
gece gözlerimin
uyku tutmayan
yerlerinden öğrendim..
karanlık ışığın altında
ve dahi kuytularında
odanın.
ahh benim susadığım
sus(ay)arak özlediğim
sahi, neyi değiştirmeye
yeterdi kelimeler,
peki ya o tekerlemeler ki
karamsar mıyım/hayır.
olası bir yıldız tozu
çarpmıştı soluğuma.
ağır aksak
göz ucuyla
seçebildiğim
düşlerimin arasından
bir bağlaç bulup
kurguluyordum hayatımı.
seni t-anıyorum.
gidişlerini ve dönüşlerini.
ağır aksak çıkışlarını
merdiven boşluklarına
denk gelen..
neden sonranın
kader çizgisiyle
kesiştiğini
düşünmez insan..
yol yürümek öğretirken
ve yolum senken ki
yol, ayak tabanlarının
dokunmasından mı
ibarettir yüzüne yerin.
şşş tamam
yalnızım ve boş odam.
bu evde kimse yok,
gözbebeklerimin
yalnızlığımla kesiştiği
noktalarda düşlerimi
bileyliyorum.
tırpan ve jilet
keskinliğinde.
soluğum yakıyor
üst dudağımı.
nabzımın sesini
duyuyorum.
yüreğime
hükmü geçmez
bir an-ı çalıyor kapımı.
mağrur uyanıyorum
sonra..
perde aralıklarından
sızarken ışık.
gecenin gözleri
düşüyordu sana,
sözleri ve özüm
düşüyordu sana.
güzden bahara
sesler
ve nehirler içinden
çıkışım/ıslak ki
dokunarak
iki kürek
kemiklerinin arasına.
geçip gittin mi?
yoksa dönüyor musun
hiç gitmediğin
yerlerden.
hani avuçlasam
incinir miydi varlığın.
yüreğimdeki ilk sokaktan
sana/sola sapıp
sonra aksam sıcak.
düş/ermi böyle gözlerine
gecenin Kasımdan sızmış
ocakların kıvılcımları/
kar da belki ama…
(...)