Dünya kapkaranlık dipsiz bir kuyu
Tadı hoş olsada, kirlidir suyu
Ya Rabb! Göster bize, hakkı, doğruyu
----Eğri yolda düz gitmesi zor olur
----Bizi doğru yoldan ayırma n’olur.!

Dünya zinetine çok talip olan
Ne kadar da azdır, doğruyu bulan
İmân bağımızda yapılır talan
----Altın kaselerde zehir sunulur
----Bizi haramlarla doyurma n’olur.!

Her kafadan farklı bir ses çıkıyor
Doğru sözü duyan kulak tıkıyor
Zaman çeşmesinde çirkef akıyor
----Bilmem bu karmaşa nasıl durulur
----Türlü belalarla uyarma n’olur.!

Cimrilerin şifa sanma balını
Meyvesi bol olan eğer dalını
Görürsen cahili çevir yolunu
----Herkes hak ettiği yere konulur
----"Atın cehenneme" buyurma n’olur.!

Elif gibi olmak kula yakışan
Vav gibi toplanıp hû ile çoşan
Kulların günahkâr, kul haddi aşan
----Cehennem üstüne sırat kurulur
----Bizleri ateşe savurma n’olur.

Ya Rabb! Nûrfânî’yi mahşer gününde
Rezil rüsvâ etme halkın önünde
Terazi başında defter elinde
----Kulun kusurları yüze vurulur
----Gizli sırlarımı duyurma n’olur.

Nûriye Akyol
24/3/2024

Görsel alıntıdır.