Rıhtımyüksek ve ıssız bir kayadan ansızın fark edilen limansız bir rıhtımsın sen arsız sazlıklar arasında fonetiği olmaz y/itikliğin çünkü yeşil yosunlar dolanır ayaklarına ıslaksındır yorgunsundur ve nicedir soluk soluğa kapkara kaburgalarına mıhlanan dikbaşlı dalgaların şehvetine maruzsundur sabahsız akşamsız ve dahi umarsız kimileyin ciyaklayan yalnız bir martı gelir aşka ve daireler çizer tepende emrivakiyle gerekli kılınan bir fötr gibi konar üryan başına ne var ki doğum tarihi meçhul hatıraları geçersiz sayılan ölümeyse rest ç/ekemeyen rıhtım atığı sınıfına dahilsindir söyle! benden başka acını soran oldu mu hiç? ya son sözün ne? H. Korkmaz, Mars 2024 Sthlm |
Oysa uzak Limanlardan söz etmiştim.
Hayalî bir sürgünde.
Uzun günler düşündüm.
Düşlemiştim.
Kıyıda dalgalar patlıyordu.
Sonra sonra yıllar geçmiş.
Birisi Rıhtım dedi.
Meydan dedi.
Sana sordum.
Ne zaman diner bu yağmur?
Çok saygımla Üstadım.
Çok saygımla.