4
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
956
Okunma

"her güzel şey bir gün biter
aslında herşeyi güzel kılan bendim belki de "
hatırı sayılır bir yenilgi sonrası
kapanmamış yaramın üstünü eşeleyen
hüzne aldırmadan
alfabesi eksik özlemlere
yarı kekremsi tebessümler giydiriyorum
en afilli vedayı etmek için
en şaşaalı elbisemi giyiniyorum
özenle papatya tacımı iliştiriyorum saçlarıma
kendimi uğurlarken
hiçbir şey yarım kalmamalı
ne şiirler
ne şarkılar
ne içilen kahveler
ne de verilen sözler
üstelik helâllik de almalıyım
hatta birkaç veda mektubu
hıçkırıklarım yedi göğü delse de
yazmalıyım
meselâ
pencere önündeki üç orkidenin kalbinden öpmeliyim
kardelenler asilce başını uzatmışken topraktan
bir güzel kedere boyandığım ruh haline son vermeliyim
son ses döve döve hıçkırıklarımı
öleceğimi bile bile
başım dimdik gitmeliyim
gecenin en ıssız saatinde
ellerim yaralamadan kalbimi
çerçevelerdeki hasrete bir çivi çakıyorum
bir çivi
bir çivi daha
hayal ettiğim mutluluk suç unsuru olmadan
eşgâlimi tarif edecek bütün kanıtları
yok ediyorum
işbirlikçi şiirlerim öncülük ediyor utanmadan kimsesizliğime
kahkahalarım yeri göğü inletirken
hıncımı alıyorum acımasızca kendimden
dost bildiklerim övgü dolu sözlerle uğurluyor beni
ahhh bu ne saadet Allah’m
takıp takıştırıyorum sekiz oktavlık yalnızlığımı kollarıma
hikâyem daha çok canımı yakmadan
gülüşümü dünya çocuklarına emanet edip
sessizce gidiyorum
nagihan