3
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
992
Okunma

"ne derse emri baş üstüne
yeter ki çocuk yüreğim yere eğilmesin"
kim miyim
çocuk yüreğimin çırağıyım
kristal puzzleye itinayla yerleştiriyorum hayat hikâyemi
dışarısı diz boyu ayaz
...
bu gece kendimi gördüm düşümde
lâl bir sokağın gizeminde öylece karşımda oturuyordu
tandırda ekmek pişiriyordu annem
annemin pamuk ellerinden öpüyordum
kendime pembe bir umut ısmarladım beyaz güvercinlerle
barışırız elimden sıkıca tutar diye
palyaço gülüşlerimi bile monte ettim yüzüme
illa ki bir yanım gülerken
diğer yanım ağlayacaktı
mona lisa kadar meşhur olamasam da
sanat eserine dönüşebilirdi ahvâlim
öyle gerçektim ki
dokunsanız ağlayacaktım
azıcık sevmeye yelteneyim dedim
kül kedisi misali geç kaldım
bir ara pollyannacılık rolünde mastır yaptım
mutluluk pozları çok güzelleştiriyormuş beni
öyle söylediler ahbaplar, komşular, akrabalar
aslında gülmek herkese yakışıyor da
neyse
ağzımla kuş tutsam yaranamadım sevdiklerime
kime çok değer verdiysem ondan darbe yedim
yanarım da en çok ona yanarım
külliyen emeğim talan oldu
ödünç şiirler de yazmadım
çalıp çırpmadım da kelimeleri
beni bilen bilir
meramım neyse kendi lisanımda
bazen çocuksu şivemle
bin dereden sözcük toplamadan
içimi döktüm bembeyaz kağıda
yayın tarihinde ekrana bi tık
sevenlerim geldi güpgüzel yorumlarıyla
hırpalanmış yüreğimi şenlendirdiler
cevapları tez elden yetiştiremesem de
sevgimi ve hürmetlerimi sundum her zaman
her birine seve seve
...ve
her şiire niyet edişimde
iki yitik hasret arasında
gözbebeklerimde yeleleri göğe değen atlar koşturup durdu
buğusu tüten özlemlerimi bir süre askıya alıp
çocukluğumun güzel günleri hatırına sustum
evrenin el degmemiş köşesinde sessizce yutkunup
kendime sımsıkı sarıldım
ey ruhum
şair olamasam da
uykusuz gözlerle yazdığım şiirim mübârek olsun mu cümlemize
geldiysen ses ver
-olsun
-olsun
-olsun
(aminnn)
nagihan