3
Yorum
15
Beğeni
0,0
Puan
950
Okunma

ey ruhum
dudaklarımda sevgi zulamdan aşırdığım cümlelerle
" merhaba" demek isterdim bugün de sana
çocuksu üryanlığımla yazıyorum bu şiiri
ürkek ve kırılgan bir serçenin
pencere pervazında yalınayak duruşu gibi
inan günah çıkardığım falan yok
"bağışla "
...
ey kendim
papatya gülüşlü saçlarıma
çocuk sesli ölümler ilişmiş
katilleri benmişim gibi
kırgın ellerimde biriktirdiğim
masum ahlarla gülemiyorum
turkuaz sevinçli mevsimler çizdığim göz bebeklerime
kanlı gömleğinde evlat kokusu arayan annelerin
çığlıkları sığmıyor artık
heyhat
babadan yadigar gözlerimi
gökyüzü boyunca güldüremiyorum
topyekun bir yenilgiyle rayından çıktı dünya
tek kurşunluk yaşa ermiş bütün insanlık
hüznü ne vakit ağırlasam yüzümde
hüsran gömleğini giyiyor gamzelerim
gülmeyi unutuyor
kendimden vazgeçiyorum
ey aşk
sen korkma
kıyamam kederi senin yüzüne kondurmaya
hüznümü ağzımda kanayan cümlelere emanet edip
seni sevgiyle bağrıma basıyorum
şimdi
sussun herkes
eli kanlı cellatlar yok etmeden evreni
sevmeyi yeniden öğrenelim
nagihan