17 KASIM
17 KASIM
Kasımın on yedisinde, Eflatuni gecelerde, Kulağıma okunan duaydın Sol yanımdın. Beni bozkırlara salan, Uçsuz bucaksız rüzgârla Sol yanıma mâi bir yara açardın. Damarlarımdan taşan kanla Her tufanda, kargaşanın ortasında Şiirler, sana yazardım Züleyhâ... Ela akşamların mahmurluğunda Beklerdi düşler, papatya sokağında Yüzümü avuçlarına gömdüm sessizce Kalbim, kalbinin üstünde Kalbimin mührü göğüs kafesinde, Teninin kokusu sinmişti gökyüzüne Eylül kırığı bir ömür kalmıştı geriye. Nasılsa bilmiyorsun; Gönül kafesime doldurduğum Nikotinin hesabını, İçerlendikçe kapında sabahladığımı Seni sevdiğimi söylemeyişimin pişmanlığını Nasılsa bilmiyorsun... B’ağrıma ateş ol diye, Yüreğimin kuyusunu gülüşünle kuruttum... Seni, Kasımın on yedisinde Çocukça hareketlerle kaybettim... Şimdi ise; Şehrin izbe sokaklarında kokuyor yokluğun, Bir tarif bulamadım sensizliğe Zira sol yanımdın, Kalbiminde parmak izin var Züleyhâ... Kazınsa beynime ismi paslı bir çivi misali, Bir tümör gibi kök salsa içimde, Gülse gözlerin yazgısının sahibi gözlerinde İlişse yakama ılık bir rüzgar, Rahmanın kelamıyla Lâ kokusu sinmiştir gayri kalbime Elif’in Mim sarayında senin sesinle... Karanlıktan turuncuya dönüşen gökyüzünün, Eflatun kuşlarını görürüm gözlerinde, Bakamam o gözlere, ölürüm Züleyha... LARDES SYMPRA (HABİB YILDIRIM) |