Hırçın bir rüzgârsın, Lavinia:
Düş pasajında saklı bir kitap gibi
Ne bana yarsın ne de ruhumun kütüphanesinde saklı
Sırlar gibi telaşla ördüğüm
Şiirin hikâyesinden firar etti edecek bir imge iken
Aşkın misilleme yaptığı

Demir parmaklıklarına bu aşkın esiri olduğum
Varsın olsun bir ziyan
Dünde kalan aşkın
Yorgun yolcusu
Özlemin müptelası
Kor heceler iken alev alan
Sızımdan sızan yaranın merhemi
Yerin göğün tembel kuşu
Sözcüklerin de sınanırken dirayeti

Tekil bir düş: işinin ehli bir minvalde solması ne demek güneşin?
Şık bir rötuş aşkın himayesinde saklı mevsim
Meali bazen öfke bazen serzeniş
Sevgiyle de ihya oldu mu gönül…

Hangi kuramda saklı mutluluk?
B/atılı dünün atık yüreklerin attığı kadar ömrü
Sürecektir çekmecede saklı sevgi
Bakiyesi ömrün
Bakaya da kalan günün
Öğütüldüğü kadar her öğün
Uleması evrenin:
Varsa yoksa şiirle yatar kalkar şair
Ve sen Lavinia yâdım sen adeta bir düş mektebi…

Ah, aşk:
Semazen yüreğim adeta salınan bir kayık
Kayıt altına da aldık mı günü
Göğün tanrıçası
Yerin dibi
Yâdı dünün
Miski amber kokusunda gülün
Bülbülse sus pus
Şakıyarak da tüketmişken ömrü

Mevsim hırçın
Mevsim nazlı
Nazenin yüreğim:
Ah, nelere kimlere sevdalı
Aşık atmadan
Âşık iken de kalem ve kelam
İzi sürülesi ömrün buklesi
Sararan göğün ç/ağrısı
Hakkın yolunda kul hakkı da yemeden
Geçerken zaman
Bazen ışık hızında
Bazen ışıyan yıldızların eksik olmayan nazında

Köpüren denizin dalgasına sadık
Bir damla olmanın meali nasıl ki aşka tanık
Azadesi sözcüklerin
Gün batımında seken bulut
Afaki bir hüzünle de üzül dur
Bak ufkun gayesi
Hayatın da hengâmesi

Ölümün irsaliyesi
Tırsak bir muttayım
Renklerin sağdıcı iken isyan ve siyah
Mutlak bir galibiyetin sarnıcında saklı
İhya edilesi yürek iklimimde kanayan sureler
Kanatan suretler
Ve işte öfke ve hüzün bazlı
Seyyah imgeler
Yorgun alfabenin kısık sesli
Yetinmeyi bilmediğim
O tüm asi/l harfleri

Metazori bir iklimdir güttüğüm
Gücüm ne ki ölüm öncesi sarf ettiğim
Onca sözün neresinde saklıyım?
Bir meta değilim
Belki sayısız metafor
Sadece bir bedenden bir ruhtan ibaret
Bir varlık da değilim
Ki
Mealim ısrarla sevdiğim
Ki
Mizacım
Yitik bir ömrün güncesi
Delik deşik bir yüreğin de özeti

Ahkâmlar kesen insanların
Solunda saklı ne varsa
Aralıksız da peşindeyim sevginin
Ve senin, Lavinia…

Kalemimse bir hücum botu
Ama yetmez
İçine sığındığım kale duvarları
Asla da dört duvara denk düşmeyen bir minvalde
Şeşi beş isyanlarım
Beşkardeş yalnızlığım
Beşi bir yerde iken sözcüklerin
Ve işte basa basa haykırdığım:
Aşk ve sen, Lavinia…
İman gücü
Umut
Hüzün
Hayal kırıklıkları
Hali hazırda da çatlamazken sabır taşı