Kara bir tahtaya
beyaz bir tebeşirle
gelemeyenler listesine yazın beni
Çünkü ben;
o sırada
ateşli hezeyanlarımda
rüzgârda sallanan
korunaksız bir tahta köprünün üzerinde
ve düşersem boğulacağım
hırçın bir derenin üzerinden geçiyorum olacağım

Sonra
geçip karşıya
on katlı bir kiraz ağacının
dokuzuncu katından düşüp boşluğa
sırtüstü çimlerin üzerine uzanacağım

Bulutlar yüzüyor olacak gökyüzümde
Ada olacak
kuş olacaklar
Beyaz bir at olup rüzgârda koşacaklar
Ve ak sakallı bir dervişin sakalını dağıtacak
gökyüzüme aynı rüzgârlar

Siz çarpım tablosunu öğrenin
Elma ile armudun
asla toplanamayacağını
Bir artı birin her zaman iki etmediğini
Fakat
iki yarımın
toplandığında her zaman bir tam ettiğini
Ve;
virgülden sonraki sıfırların hiç bir zaman
işe yaramadığını

Sonra;
teneffüs aralarında elim sende oynayın
Sahte gülüşler atın birbirinize
Veya körebe
Ne bileyim;
saklambaç
ya da yağ satıp bal alın birbirinizden
Oynayın (!) işte bir şeyler

Dağıl ziliyle birlikte koşun gerçeklerinize
Bu kez
en masum
en şirin tavrınızı takının
bakkalın önünden geçerken
Ve;
bir gülücük atın
ikinci katın penceresinden
her yeri kolaçan eden komşu teyzeye
Kapıyı size küçük kardeşiniz açsın
Çıkartın sonra toza bulaşmış önlüğünüzü
Oya ip atlasın
Cin Ali’nin babası topaç alsın ince kitaplarda
Ve;
ipini bile tutmadığınız
o renkli topacı çevirin hayalinizde

Müfredata göre;
öğretmeninizin size verdiği
ve gerçek hayatta hiç bir işinize yaramayacak ödevlerinizi yapın
Anneniz ve babanız sizi çalışkan zannetsin

Sabah erken kalkın uykulu gözlerinizle
Sonra;
yağ sürülmüş ballı ekmeğinizin tamamını bitirin
Kaysı kıvamında pişmiş yumurta sarısı koksun ağzınız
Bir sandviç koysun anneniz beslenme çantanıza
Yeniden başlayın devri daiminize

Kara bir tahtaya
beyaz bir tebeşirle
gelemeyenler listesine yazın beni
Çünkü ben;
o sırada
ateşli hezeyanlarımda
rüzgârda sallanan
korunaksız bir tahta köprünün üzerinde
ve düşersem boğulacağım
hırçın bir derenin üzerinden geçiyorum olacağım

Sonra;
geçip karşıya
on katlı bir kiraz ağacının
dokuzuncu katından düşüp boşluğa
sırtüstü çimlerin üzerine uzanacağım

Kara bir tahtaya
beyaz bir tebeşirle
gelemeyenler listesine yazın beni... @_ahad_____




“Kurtuluş ve diriliş trajediyi yok etmek mi yoksa sadece teselli mi?
Bu dünyada doğruluk yok.
Hiçbir ceza, bir haksızlığı telafi edemez;
çünkü geçmiş, değiştirilemez.
Haksızlık görenler kayıplarıyla kalırlar.
Eğer ki başka bir dünyada hak yerini bulacaksa,
burada kaybedilen bir şey haksızlık gören kişilere
orada geri verilecekse,
o verilen şey hayatı dolduran şey değildir;
sadece bir tesellidir.
Kaybedilen bir şeyin bir daha hiçbir zaman yeri doldurulamaz.
Çünkü kaybedilen şeye kaybolduğu anda ihtiyaç vardı.”
W. Tolstoy