0
Yorum
8
Beğeni
0,0
Puan
261
Okunma
BİR ÇOCUK AĞLIYOR
Bir çocuk ağlıyor,
Kan içinde, toz içinde, yalnızlık içinde.
Bir bacağı yok
Ama çantasını arıyor —
Belki bulacağı kalemle yazacak
Zalimin zulmünü,
Suskunların sessizliğini,
İnsanlığın utancını...
Ey Rabbim,
O çocuk Senin emanetin,
Biz emanete ihanet ettik.
Sen sabrı öğrettin bize,
Ama biz unuttuk
Sabrı da, merhameti de.
Ve bir anne ağlıyor,
Yüreği paramparça,
Sütü gözyaşı olmuş,
Avuçlarında dua,
Dudaklarında “Yâ Rab!”
Kopan koluna değil,
Kaybolan insanlığa ağlıyor.
Merhamet arıyor taş kalplerde,
Ama taşlar bile utanıyor artık...
Ve bir baba ağlıyor,
Boynu bükük, omzu çökmüş,
Ama kalbi hâlâ seninle, Yâ Rabb.
Elini semâya kaldırıyor,
Kanlı avuçlarında bir dua yeşeriyor:
“Al canımı, yeter ki evlâdım Cennet koklasın.”
Ve sen işitiyorsun o duayı,
Sessiz bir “Âmin” dolaşıyor arşta.
Ve ben ağlıyorum,
O çocukta kendimi,
O babada aczimi,
O annede kaybolan ümmeti görüyorum.
Utancımdan başımı kaldıramıyorum.
“Affet Yâ Rab, affet bizi!”
Zira biz sustuk, zulüm konuştu,
Biz doyduk, kardeşim aç kaldı.
Biz güldük, ümmet ağladı.
Ey Merhametlilerin En Merhametlisi,
Kaldır üzerimizden gaflet perdesini,
Dirilt içimizdeki insanı,
Dirilt ümmeti, dirilt merhameti.
Sen bilirsin —
Zafer güçte değil, kalpteki imanda.
Sen galip getir İslâm’ı küfre karşı,
Yalnız Sen, Yâ Rabb...
Yalnız Sen...