0
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
446
Okunma
Sahra çölünde bir yüz arıdır
Güneş önünde kuruttuğum
Silüeti kelamda damarlarım yanarken
Bir çırada suyum karabasan rüyası gibi
Bulutlardan yağarken hasretin
En hüsna yuvaya
Yani
Toprak kokusuna aşık
Sevgim saatin gülistanında akletmiş
Bir ayet gibi suretinde nakşederken
İsmi d’okunurken bir dantelde
Ölüm arzusuyla
çöplerde ihtiyar korkusu görme korkusu için belki de
Kabristanında türkülerle çağıldarken
Kabarcıklar
yüreğimin firuze edilmiş boyasına
Bir işarettir
Huzurunda eğilmişken
Karanlığında beyazlaşan saçlarınla
Bir uyanıştır elimde nikotin
Ağzımda can kırıkları şarap gibi
Geceler hicrana gebeyken
Ağıtlar vuslata
Gidenleri götürür
Ah
Gidenler
Beni toprağınızda sobeleyin
Ki
Yalnızlığımda
Hayata küs bir vicdana örülmüş harflerle
Bir şiir yakayım yine...
Sana benzeyen yaprak saman tütünü
Sızıntı verir gönlüme
Sarı ve de siyaha çalan bir gecede
Kara bulanmış altının ortası
Sevdayı kıskanırken kalbimde
Kapalı bir güle bülbül kalayım
Yutkunurken
kül gibi bir aşkı yaşında ve de yadınla
Bayat bir huzur kumarıyla yazıyorum sana
Kimliği yüzündeki kavgayla yıkanırken
Sırtı bükük bir utangaçlık vuruyor
Göğsünün aynasına tandırını yakarak
Ömrümü çal anne
Yol ki sensin
Sen ki herşeyimsin
Mucize gibi kalbine ağırdan dilimde
Sana cürüm yasak bir şehre
Hep aynı imgeyle
Gönlünün mağaralarında sığınmak
Yol ki sensin
Sen ki herşeyin şerrinde uzak..
Anadilinde kahverengi bir nöbet sızısı
Vurur hasretinin yorgun çöllerinde
Gizli bir özne yangını ile kapımı
Çalıyor üstü başı unutkanlık içinde
Gerdanlı bir kuzu yüreğinde
Nereye düşsem de aynı kanter içinde gölgelerine aşıkken
Kağıt gibi bir altın varken
Kalem
Hangi şairden deliliğine meftun bir sözcük kavgası yaşar
Kelimelerin yüzü yıkanmadan
Kelimelerin yüzü yıkanmadan....
Gezgin imgeler...
5.0
100% (5)