0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
373
Okunma
Sana benzeyen yaprak saman tütünü
Sızıntı verir gönlüme
Sarı ve de siyaha çalan bir gecede
Kara bulanmış altının ortası
Sevdayı kıskanırken kalbimde
Kapalı bir güle bülbül kalayım
Yutkunurken
kül gibi bir aşkı yaşında ve de yadınla
Bayat bir huzur kumarıyla yazıyorum sana
Kimliği yüzündeki kavgayla yıkanırken
Sırtı bükük bir utangaçlık vuruyor
Göğsünün aynasına tandırını yakarak
Ömrümü çal anne
Yol ki sensin
Sen ki herşeyimsin
Mucize gibi kalbine ağırdan dilimde
Sana cürüm yasak bir şehre
Hep aynı imgeyle
Gönlünün mağaralarında sığınmak
Yol ki sensin
Sen ki herşeyin şerrinde uzak..
Anadilinde kahverengi bir nöbet sızısı
Vurur hasretinin yorgun çöllerinde
Gizli bir özne yangını ile kapımı
Çalıyor üstü başı unutkanlık içinde
Gerdanlı bir kuzu yüreğinde
Nereye düşsem de aynı kanter içinde gölgelerine aşıkken
Kağıt gibi bir altın varken
Kalem
Hangi şairden deliliğine meftun bir sözcük kavgası yaşar
Kelimelerin yüzü yıkanmadan
Kelimelerin yüzü yıkanmadan....
Gezgin imgeler...
5.0
100% (2)