12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2599
Okunma

önce karalar vardı ve yaslar
kadınlar çölleri yakardı her gece
ve yağmura lanet ederdi eşek kulaklı adamlar
gök ellerini açsın!
yer yarılsın ve toprak çarpsın yüzüne
adres bilmeyen güvercinlerin sesini
gök yarılsın şimdi...
şah damarı ve inşirah
sayıklamalıyım sonra
çölleri ve yağmurlar işlemeliyim
ilmek ilmek söküp de isyanlar...
k/özünde seni kaybetmeliyim
sıyrılırken sesimden haykırışların
denizler dalgalara diz çökmeli
gökyüzü kavrulmalı
ebemkuşağı çözülmeli
ve anılar delice bir katl gibi boğuk ve acı
ağrılar k/özümde kaybolmalı!
süzülmeli!
Şah damarı ve inşirah
kaybedilen alem yeniden kurulmalı...
atlar baş kaldırırken kırbaçlara
gemler sahip tanımazken
rüzgar saçlarını savurmalı ovaya...
ah...
esen sert rüzgar...
ney sesi...
senin sesin...
susuşlar otağında reddedilmiş evlattır muhabbetin....
bin bir geceden
kırk ikindi çıkarmalı
koynuna almalı onu bir serçe
o serçeyi bir çocuk ağlatmalı!
kırık ikindilerden derme çatma uçurtmalarım
bilirim doğuncaya dek uçurtmalar yapmalı çocuklar,
gözleri göğe bakan uykulu rüyalar
kırk ikindiden bin ah doğar...
/Üsküdar_19.9.8/