5
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
717
Okunma

O devirde, bu devirde, her zaman,
Yaşıyor bizimle ashâb-ı Kirâm...
Bir elinde sancak, birinde Kur’ân;
Taşıyor bizimle ashâb’ı Kirâm...
Albayrak üstünde parlıyor hilâl,
Minare üstünde gürlüyor Bilâl,
Gelmesin ümmete diye bir zevâl;
Çoşuyor bizimle ashâb’ı Kirâm...
Ebûbekir, Ali, Ömer diz dize,
Osman’lar var, Kur’ân okuyor bize,
Zulmet denizi’ni hem yüze yüze;
Aşıyor bizimle ashâb’ı Kirâm...
Ramazan’da gelde gör câmiileri,
Hubeyb’ler okuyor ilâhileri,
İslâm da’vâsında her an ileri;
Koşuyor bizimle ashâb’ı Kirâm...
Darda kalan varsa anında koşar,
Onlar sayesinde var olur beşer,
Aşkın ateşine hû diye düşer;
Pişiyor bizimle ashâb’ı Kirâm...
Hakkını vererek yüce Kur’ân’ın,
Koşuyor ardından Resûlullah’ın,
Çukurunu zulüm ile belânın;
Eşiyor bizimle ashâb’ı Kirâm...
Nûrlu yüzlerinde bir mahzûniyet,
Gözlerinde hüzün ve mahcûbiyet,
Ümmet uyuklarken tutarlar nöbet;
Üşüyor bizimle ashâb’ı Kirâm...
Çırpınmasın ebû leheb boşuna,
Aramızda ebû cehl’in işi ne,
Allah Allah diye küfr’ün peşine;
Düşüyor bizimle ashâb’ı Kirâm...
Dâima yeşildir allar içinde,
Bir başka kokarlar güller içinde,
Nûrfânî "gördüm" der, kullar içinde;
Yaşıyor bizimle ashâb’ı Kirâm....
1994. Nuriye Akyol
Görsel alıntıdır.
5.0
100% (12)