4
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
619
Okunma

Eylül rüzgârları esiyor yine yanan yüreğimde
Böyle kaç mevsim geçip de gitti
Nice sonbaharlar yolcu ettim gönülde
Soldu kasımpatılar, terk etti göçmen kuşlar
Hâlâ gelmedin beklediğim o mekanımıza
Gözlerim yollarda yaş döke döke
Ömrümü tükete tükete
Vuslat hayalime düşler kurarken
Söyle, kavuşmamız ertelendi mi ?
...Hangi eylüle ?
Her gelişinde papatyalar sererdin kapıma
Lavanta renkli akşamlarımda
Leylaklar açardı gönül bahçemize
Çiçek çiçek renklenirdi bize eylül geceleri
Sonbahar’ın sararmış yapraklarını
Süpürürdü vuslatın gelişiyle
Ve bir şarkı alır götürürdü eylül akşamlarına
’ Varsın Gönül Aşkınla Harap Olsun Efendim ’
Şimdi gecenin bu vaktinde eylül esintisi içimde
Penceremde karanlıklara dalıyor bakışlarım
Gökyüzüne serpiştiriyorum
Umutlarımı, yıldız yıldız düşen saçlarımın tellerini
Meltem rüzgârı belki de sana ulaştırır
Anılarımız tazelenir ansızın eylül çıkmazında
Hatırlar mısın gül bahçelerinde memleketimin
Fırat’ın suları ile beslenmiş mavi gülünden
Ve Halfeti’nin en asil siyah gülünden
Doldurmuştun ellerimi,
Unutulmaz hatırandı kokuların
Solmayacak anılardı nice zamanlar geçip gitse de
Kavlimiz birdi ölürcesine
Kim ne derse desin, aşk varken yüreğimizde
Solsa da güller, ayaz vursa da
Güz akşamının gizeminden açacak yeniden
Sevda yoluna eylül çiçekleri serpilecek
Şimdiden...
Günay Koçak
11. / 9. / 2023
5.0
100% (10)