0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
579
Okunma

İlk kez gülümsedi belki
Alinin kulübesi
Masada tabak
Duvarda çatlak
İlk kez çiçek sarmıştı
O kirli battaniyesi
Uyudu deniz kızı
Şeker oldu bal oldu
Kirli bardakta çayı
Bir saraya dönerken
Balıkçı kulübesi
Ne o anlattı sebebini
Ne Ali sordu
Gizil bir ibadetti
Girdi açık kapıdan
Sokulup kedi gibi
Sevdalandı usuldan
Soluyup ilk kez gibi
Bulmuştu bir masalda
Kazıyıp paslarından
Ali’nin yüreğini
Tanıyınca Ali’yi
Belki ilk kez dinledi
Dalgaların raksında
O deniz şarkısını
Yüreğinde uyanan
O mahcup haykırışı
Göğsüne sığmamıştı
Egenin gün batımı
Gülüşler yerleşince
Bir de o aşkın harı
Denizin mavisi
Günbatımı kızıllığı
Zamansız ve amansız
Su söndürmez yangındı
Sis öperdi denizi
Kızıl bir sandal yırtarken geceyi
Ağ atardı Ali
Bir kıza gül verir gibi
Ege ege olalı böyle balık görmemiş
Ali tutsak olalı bir aşka
Böyle sevda bilmemiş
Çağırıyordu toprak eskisinden çok
Her balık tutuşunda
Yüreği pır pır etti
Çarşaf gibi sularda
Ha koptu ha kopacak
Nedensiz fırtınada
Her dönüşte korkarak
Yaşadı korkusuyla
Bu masal son bulursa
Tan yerinde bir yangın
Genzi yakan iyot
Yalım yangınken deniz
Yaz yangını öncesi
Sabahın serinliği
Uyarırdı narları
Kıyıda inciri
Motorun patlayan sesi
Martılar Ali derdi
Çılgınca deli deli
Gözleri
Eşilmiş toprak tazesi
Yüreğinde
Uyanmamış şafakların özlemi
Çok dinlemiş akşamda
Çok dostla paylaşmıştı
Her sohbette yabancı
Her şarkı bir yalancı
Dokunmamış tenine
Kanatmamış yarayı
Kirpiğinde bir sağanak
Taa yüreği ıslandı
Bir şafak dönmeden Ali
Kaçtı o deniz kızı
Doymamıştı sevdaya
Aliyle bu masalda
Kalmak için hayatta
Tatmışken gerçek aşkı
Haber salıp doktora
Yaşamak için aşkla
Yatmaya karar verdi
O neşterin altına
Kesiler
Kemoterapi
Taa yürekte özlemi
Kaldı bir deri
Soldu camlarda usul usul
Denizi görmeyen penceresi
Son kez tutup bir kalemi
Yazdı şu dizeleri
Narlar çiçek açınca
Olmadan incir
Geleceğim kıyında bekle beni
Hastayım anlatmadım
Martılarla yolla haberi
Deniz koksun selamın
Seni düşünmek
Suda lüferin salınması
Mercanların raksı
Ay ışığı
Yakamozların çağıltısı
Gelecekmişim gibi ser
Akşam masaya sofrayı
Bir kadehte bana koy
Ama içme sakın ha
Her yudumda
Vurup ta bardağıma
Bembeyaz bir duvak gibi
Şarkımızla yudumla
Gelmese de bedenim
Seninle sevinmiştim
Bekle beni kıyında
Her rakı yudumunda
Türkünde
Ağlarında bir balık oynaşırsa
Sen yeniden tut beni
Hasretim boğulursa
Martılara sor sesimi
Kaybolursam kıyında
Beni unutma
Son mektup selamdı bu
Sustu suda balık
Martılar unuttu çığlığını
Her ağda umutlandı
Ne bilsin Ali
Rüzgarda nefesi
Sularda teni vardı
Ölmüştü deniz kızı
Bitirmeden masalı
Kaç yaz geçti bilinmez
Silineli Alinin sesi
Kaç kış kaç fırtınaydı
Her soluk hançer
Her şafak bir yaraydı
Susmuştu
Belki seslere kızmıştı
Bilen bilir Aliyi
Masalı bu denizde
Çığlığı martılardaydı
AHMET GÖÇER
Görsel Ressam : Kıyasi Aybak
5.0
100% (2)