yine sabahsız bir gecede, hayal gözlerin
kan çanağı misali gözlerimde, bir sis perdesi gibi
arkasında yaşanmış bir acı,
bir yalancı baharın,
ve bir kırık dökük sevdanın hikayesi

gözler de yalan söylermiş gülüm, diller gibi
çok değil, herşey daha dün gibi
bak, kanayan bin yara gözlerimde
gözlerinin izleri hala silinmedi

bir sevgin vardı, bir zamanlardı
bahardı mevsim, gözler kalbini anlatırdı
ışıl ışıl parlardı o kahverengi gözlerinde
gecelerden düşen yıldızlar
vefalı, içten bir sadakati bulurdum bakışlarında
aldanır dalar giderdim
hayallerinin enginlerine
oldugun gibi sevmiştim seni
ve sen de, olduğum gibi sev istemiştim
neyim varsa senindi şu yalan dünyada
dahası, zaten sendin tüm varlığım
ben tüm gemileri yakmıştım gülüm
yüreksiz duygusuz bir dünyaya isyanlarda,
ve yüreğindi yüreğim

ben yüreğimle tüm sevgilerimi de vermiştim
yalansız dolansız bir sevdaya,
ve ölümüne bağlılığaydı inancım
bir yalancı baharın, yalan karışmış bağlanışlarında
ellerin, dillerin hançeriyle vurulmadım ben
vurduğun, gözlerinin hançeriydi

bak kanayan bin yara hala gözlerimde
gözlerinin izleri hala silinmedi...


Öyle yaralar vardır ki, izleri yıllar geçse de silinmiyor...Hele ki gözlerden asla...



( Mert YİGİTCAN

maltepe / istanbul 01 Nisan 2007 10:45 )