6
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
605
Okunma

Sesindi yağmurla dökülen avuçlarıma
Masalları eskimiş bir geceyi düşlüyorum
Kitapçılar yokuşunda başım dönüyor
Bir ’Kibritçi Kız’ masalında ben
Çocukluğumu bulmaya çalışıyorum
Caddeler uzuyor ayaklarım altında upuzun
Sıkıyor ayaklarımı üstelik papuçlarım
Su alıyor yağmurların selinden
Islandı çoraplarım
Eve geldim midem ağrıyor
Canım ıhlamur içmek istiyor sıcacık
Karanfillerimse boyun bükmüş susuzluktan
Kim ıhlamur dolduracak bardağıma
Karanfillerime ise su verecek ?
Sandım ki solmuş tüm baharlarım
Günlerden perşembeydi acıkmıştım üstelik
Seni andım şimdi yanımda olsaydın
Unuttum aç midemi o an
Gözlerim doldu yalnız ve kimsesizliğimden
Eylül sonu gibiydi duygularım
Hüzün veren yaprak dökümünde
Ağladığım şarkılarda arıyorum seni şimdi
Tüm giden yolcuların anısına
Yakıyorum en sertinden sigaramı
Anlatamıyacağım hüzünler var içimde
Volkanlar gibi her gece fışkıran
Yüzümde ıslak bir tebessüm büyür
Yeniden gözlerime sıcak sağnaklar dolar
Ağladığın şarkılarla paylaşıyorum yalnızlığımı
Korkuların büyüdüğü gecelerde
Ben hep burada, sen beklediğin hücrende
Bekliyorum geri dönmeni
Seni yaşarken gece yarıları
Ve, gelecek özgürlüğümüzü
Siyah gülüm
Günay Koçak 22 / 6 / 2023
Teşekkür ederim Ahmet Kara hocam
Şimdi duyguların harap yerinde
Kurşunlar yedim yara derinde
Çokta kederliyim bana sorunda
“Sesin yağmur döktün avuçlarıma
5.0
100% (14)