2
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
891
Okunma

Keşke hiç unutulmasak
Çocukluğumuzun o güpgüzel masalları kadar hatırımız kalsa
Sevdiklerimizin kalbinde
Ve gelincik zerafetinde gönül kırmayan insanlar olsak
Başımızı yastığa her koyduğumuzda
Âhhh keşke dememek için
Elâlem ne der korkusuyla mahrum kalmasak
Güzel olan her şeyden
Ömrümüzün gençlik çağlarını çürütmeden
Biraz da kendimiz için yaşasak
Sırtımızda dost bildiklerimizin hançer izi
Gönül yarası bâki kalmasa serçe köşkümüzde
...Ve gerçekten içtiğmiz kahvenin kırk yıl hatırı kalsa
Çat kapı gidebilsek konu komşuya
Onlar aç iken sosyal medyada yemek fotoğrafı paylaşan değil
Ekmeğimizi bölüşen olsak yine
O tada
O zenginliğe kavuşsak yeinden
Huzuru yudum yudum içerken
Habersizce dua göndersek
Seher vaktinin kızıl gözlerinde
Aşk mektupları getirse kırmızı kanatlı güvercinler
Hasret kokan mendiller dindirse gözümüzün yaşını
İçimizin kederini bir çırpıda alıverse gerçek dost eli
İki lafın belini kırsak yüz yüze
Sanal hayata takılı kalmasa üç nefeslik canımız
Kahkahalarımız gamzelerimizi boydan boya güldürse
Dolu dizgin koşsak çocukluğumuzun en masum günlerine
Ne gam kalsa
Ne de keder
....
Sâhi
Ne ara bu kadar kirlendi dünya
Yok oldu insanlık
Kıyamet koptu da
Haberimiz mi yok...
Fotoğraf bahçemden 12/05/2023
nagihan