Kar kalkar dere çoşardı
yağmur yağar mantar dolardı kırlar
gökyüzü maviye boyar, yeryüzü ürün verirdi

şimdiki yağmurlar
can alır, göz yaşı sel olur
toprak istemez, betona salar
dereler taşımaz, evler taşınır oldu denize

israf o kadar çokki, bakınca çöp birikinlerine servetler gidiyor yeryüzünden,

baharlar gelir mi, artık zor ... belki rüyalarda ve mısralarda

esenlik ve tebrikle üstadım

Evet!
Mazi böyle değildi. Hiç bir şey eskisi gibi değil. Modern ve lüks yaşam, teknolojde çağ atlama beraberinde bir çok doğal güzellikleri de aldı götürdü maalesef.
Doğa felaketlerinin ardı arkası kesilmiyor, doğanın insanoğluna tepkisi olsa gerek.
İnsanoğlu el ele verip tabiatın tüm dengesini bozdu en sonunda.
Benim çocukluğumdan bu yana Amerika, Ortadoğuya Allah razı olsun ondan barış götürür durur!!!
Tabi bu barışı barış güvercinlerle değil, çelik kartallarla, toplarla, tanklarla, bombalarla götürür.
Şu an elli yaşının üzerindeyim hâlâ o savaşlar bitmedi.
Bunca kimyasal maddeye doğa ne yapsın, nasıl baş etsin.
Günümüzde kırk ikindi yapmurlarının adresi mazlumların gözlerinden başka bir yer değildir.
Keza mekanik atıklar doğanın dengesini bozuyor.
Yokluktan bahsettiğimiz cennet vatanımızda ilkokul çocuğunda bile ıphone marka telefonun en son modeli var neredeyse.
Yani her sene telefon modeli değiştiriyor gençler. Çoğu evler en basitinden telefon çöplüğü oldu. Bunların hepsinin güzelim tabitımıza zararı var.
Yine benim gençliğimde bizim mahallede bir tek Mağaza sahibi Durdu Meehmet Emminin evinde taksi vardı. Oysa şimdi köy, kasaba, şehir ayırt etmeksizin her evde araç var. Hatta bir çoğunda birden fazla.
Yani gelişmekle birlikte son gaz doğaya zarar vermeye devam ediyoruz.
Ve netice itibariyle hep eskiye özlem var mısralarımızda.
Evet evveldi, güzeldi.
Ama ne yazıkki hem lüks, hem konfor, hem teknoloji ve hemse doğal güzellikler bir koltukta taşınmıyor maalesef.
Çok güzel ve anlamlı bir şiirdi. Kutluyorum kaleminizi

Kırk ikindi yağmurları, ne güzel başlık bulmuşsunuz kıymetli üstadım..
Yağmurlar her zaman rahmettir..
Kırk ikindi yağmurları, genelde Orta Anadolu bölgesinde ikindi zamanlarında yağan sürekli yağmurlardır.
Bir diğer anlamına göre de kırk ikindi bu dönemde meydana gelen yağışların adıdır.
Kırk ikindi adı, yağışların genelde ikindi saatinde başlamasından dolayı verilmiştir.
Anadolu bölgesinde yaz ve kış aylarında öğlenden sonra, ikindi saatlerinde başlar. Bu yağışlar konveksiyonel yağışlardır ve ülkemizde kırk ikindi yağışları olarak bilinirler..
Kırk gün ikindi vakti, camdaydı yağmur sesi!
Demezdik yağmurlara, her gün bu neyin nesi!
İnsanlara şifaydı, yağmurun her danesi;
Birçokları olurdu, Hakk’ın lütfuna mazhar…

Tebrikler üstad yüreğin dert görmesin..
selam ve saygılarla..