Kemiren içimi:
Semiren yalnızlığımın İlahi rengi
Aşka adaklar adadığım
Saymayı unuttuğum sanrılarım
Muhabbet ehli bir düş ise içine düşülesi
Aşkın sancılandığı
Bir yemin misali
O girift yolculuğum
Bitimsiz hüsranım
Meylettiğim bahar olsa ne ki?
Kapışan yerin göğün kehanetleri

Uludur uluyan iklim
Uleması dünün
Manen zengin ve vesveseli bir şarkıyı
Azat ettiğim kadar içimin kuşlarını
Kurşun misali ağır bir hüzün
Şiirse yedek aldığım
Umudum ve türkülerim
Seyyah yüreğimde saklı

Bir gezginim
Mahlası aşk kokan
Meramı yukarıda saklı
Mizacı kırılgan dolunayın
Peşinde sürüklenen kuyruğuma basan
Nice yıldızın engebeli varlığı
Dikemediğim sökükleri ulu çınarın
Canhıraş bir melodi addedilse de iç sesim
Baskına uğrayan ruhum
Tutulan nutkum ne ki ne?

Kalemin atmadan devreleri
Her devre arasında ömrün
Diktiğim gözlerimi
İçimin vaveylası
Hüznün sarkacı
Kırın notaları ruhun
Bir derdest gölge ki
Peşime takılan uleması evrenin
Ulak bildiğim şiir pencereme konan
Bir bulut gibi
Uğurladığım hayatın meali

Sıradanlığın sonlandığı
Sırnaşık evrene gönderdiğim bir nota belki de
Noktalamayı beceremediğim yürek iklimimden
Sökün eden her şiir her hece
Tanıklığında bilinmezin
Kanat açtığım bilindik bir mecrası da değil dünün
Gün yüzlü bir şiir bilediğim
Bilip bilmediğim
Ne varsa peşindeyim kendimin

Kimsesizliğin kırıntılarını gagaladığım kadar
Uzak bir mesafe ki yakalandığım tuzak
Yerkürenin hâkimleri
Oysaki dünya dışı bir varlığım ben
Dünyalıklarım yokken
Düşmez de acılar yakamdan
Yakalayamadığım kadar kendimi
Yakalandığım aşkın rüzgârıdır kalemime konuk olan

Sergüzeşt sözcüklerin vaveylası
Lal geçmişimden bir iz daha
Sürüklendiğim peşi sıra nice giz
Hararetle sevip yaşadığıma dair
Tek kanıttır şiirlerim
Temize geçirdiğim hayatın ötesi
Yadsıyamadığım kadar uzak kılındığım
Bir dünyanın vebali
Boynuna şiirlerimin
Damıttığım her hece benden bir parça
Arz edildiği üzere
Talep bulmasa ne ki sevgi?