3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1205
Okunma
Öbek öbek bulutların ardında açık mavi gökyüzü
Cam gibi parlayan güneş
Yeşile boyanan kırlar
Dallarını cömertçe uzatan bir ağaç
Ve çöplüğe dönen hurdalıklar arasında bir başına
Yürüyordu bir adam
Bir elinde iki büklüm ceketi
Yüzü kederli mi kederli
Güzel bir günde yüreğinde kasırgalar barındıran bu adam
Latif insanlara inat dilinde ıstırap türküleri…
Çok eskilerden kalma bir sokak,
Pasaklı, yıkık, dökük binalar,
Çivileri sökülmeye yüz tutmuş baraka evler,
Yol ortasında topaç çeviren çocuklar,
Yokuşu tırmanan ihtiyar kadın,
Çaresizliği yüzünde okunan yaşlı bir fakir,
Umutlarını yenibaharlara adamış delikanlılar, genç evliler…
Öfkeden kızaran yüreğiyle bu adam
Bu meydanda
Bu insanlarla yaşamasına yaşıyordu
“Yoksulluk içimizde!” dedirten mutena bu yerde
En güzel havalara, en içli türkülere, en yeni umutlara
Ve en yeni sevgilere
Kocaman yüreğini koymuştu
Diz boyu sefaletin barınağı perişanlıkları
Bütün sevgileri bir derin aşk girdabında yaşıyordu bu adam.