13
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
1318
Okunma
yaz be dedim kaleme
sustu aynı benim sustuğum gibi
sonra ağır ağır süzülen yaşlarına aldırmadan
yazarım ama yazdıklarıma gökler ağlar
toprak ağlar
melekler ağlar dedi
selası okunmamış
bunca kardeşlerimiz bebelerimiz
toprak altında kaybolmuşken
dahası Anadolu yerle bir olmuşken
nasıl yazarım be şair
senin bile bu günlerde
kaleme bakışın başka tutuşun başka
titreyen şu çelimsiz ellerinle
buz tutmuş dudaklarınla
nasıl yaz dersin şair
kış düşmüş yüreğine memleketimin
buzlar kaplamış her yeri
gözler yıkıntılar da
ateş bağırda
bu kez ateş sadece düştüğü yeri değil
her yeri yaktı be şair
hüzün dağı yükselmiş arşa
ilmek ilmek yürüyor toprağın bağrında
yaz deme bana susulan bu noktada
benim de senin gibi duygularım var
bu yaşanan acılar
beni de şaşırtı
zihnimi darmadağın etti
bu kader denilen haller
mürekkebimi tüketti
yaz diyorsun Diyarbakır’ı
Kahramanmaraş’ı pazarcığı afşin’i
ardından gözyaşlarına boğulup kendine gelmeden
yaz diyorsun Hatay’ı
nasıl yazarım Malatya’yı Kilisi Osmaniye’yi
kalbimi donduran
mürekkebimi kurutan
Adana’yı Gaziantep’i Adıyaman’ı
Şanlıurfa’yı
ya dışarıda aç susuz kardeşlerimi
analarımı babalarımı
toprak ağlarken koynunda saklananlara
kalkın diyor bu bir rüya
daha değil toparlanın bu ölüm değil
daha zamanı değil
açın gözlerinizi
toprak uykusuz toprak şaşkın
toprak darmaduman
uyan Antep Antakya Adana Malatya
uyanın sesiniz yankılansın boşluklarda
yaz deme şair mürekkebim dondu damarlarımda
nasıl yazarım bunca acıyı
yırtık pırtık kanayan kalpleri
korlarla yanan bedenleri
böylesine büyük bir karanlığı
yaz deme kaldıramaz yüreğim
sen ağlarsın gizli gizli
dilin kilitli
boğazın düğümlü
nefesin kesik kesik
söylemlerin yüreğinde birikti
patlamadan yanan volkanlar gibi
çöz düğümleri
aç dilinin kilidini
bağır çağır susma konuş
ama bana yaz deme şair
Urfa’yı sel almış diyorlar ama
kimse bilmiyor ki Urfa memleketime ağlıyor
Urfa’nın gözyaşları yıkıp geçiyor meydanları
derelerden sokaklardan
silip süpürürken her şeyi
yaktı bir çok canı
ağla susma şair
bu kahredici vurgun devirdi her şeyimizi
tarlaya ekilen bedenleri
birbirlerine sarılarak can veren aileleri
toprak onlara kıyamazken
onlara ağlarken bana yaz deme be şair
bu vebali yükleme bana
parmak aralarında sağa sola gezdir beni
ama yurdumun yitirilmiş insanlarını
yaz deme şair
ah be şair ah
keşke 6 şubat tarihte olmasaydı
eksik kalsaydı yada atlasaydı
o gün hiç var olmasaydı
yıkılmasaydı şehirler köyler
ölmeseydi bunca canlar
işte bütün bunlar kanımı dondurmuşken
yaz deme bana şair
ya yardım eli uzatılmamış insanlar
aç susuz kendi kaderlerine terk edilmişken
toprak zindanlarında buradayım deyip de
sesi duyulmayan canlar
üç gün enkaz yığınlarının altında sıkışıp
sonra umutları sönüp
hayata istemeden veda eden canlar
ben bilmiyorum buna nasıl dayanılır
sen söyle be şair
Hülya Çelik
Deprem ve sel felaketinde hayatlarını kaybeden canlarımıza
Allah’tan rahmet diliyorum.
Nur içinde uyusunlar.
5.0
100% (20)