Bir şehir bıraktım size karlı bir gece
Gözleri paramparça camdan
Sözleri soluk kesen taştandı
Hangi yana baksan ayrı bir mezar
Kıyamet görse kıyameti kopardı
Beşikleri boş bebekleri çiçek
Kapısı ardınca açıktı
Zil sesini duymuyor artık begonviller
Bağları talan bahçesi kan revandı

Bir şehir bıraktım size karlı bir gece
Yolları yalın ayak
Asfaltının çorabı ıslaktı
Kaldırımlarının ağzı tütün sarısı
Parklarının sütü siyah simsiyahtı
Toprağı suya boğduran adamları vardı
Göğsü katran karası
Günahıyla birlikte para sayardı
Pencerelerinde hayal akar
Eşiklerinde biteviye gam yatardı

Bir şehir bıraktım size karlı bir gece
Saksılarında güvercin hüznü büyürdü
Dallarında yanık türkü kokusu
Rüzgarından ince sızı eserdi
Irmakları deli taylar gibi coşkun
Ovaları göz kayboluncaya dek kahırdı
İpek saçları vardı bu şehrin
İşveli şakıması
Eteklerinde gül kokulu yarları
Tatlı zamanları içimizde saklı
Gülüşlerinde köpüklenirdi güneş
Yıldızları hiç durmadan yanardı
Güneşi göç etti
Yıldızları kaydı
Amentüsu cümle cihanı yaktı