4
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
872
Okunma
Hangi uzaklardasın
Paramparçayım soğuk sokaklar
Kış var, Sonbahar var, ağaçlar kuru
Çiçekler de renk renk
Ama bitmiş kokusu
Tadı yok kahvaltıların sensiz
Çayım elimde buz tutar, buz
Seninle tat bulan dilim dolaşık
Şimdi yalnızım evim ıssızca
Buz tutuyor içim, korkulu sessizce
Bir çalsa kapım; gözlerini bulsam karşımda
Sen gideli
Çalmaz oldu kapımı ne dost sandığım
Ne de konu komşum
De bana şimdi ; sen mi alıpta
Götürdün bütün neş’emi, sevincimi
Gel tut elimi artık bitir bu acımı
Üşüyorum bazen, bazende lavlar var içimde
Bir çöl kurusu bağım bahçemde
Denizlerim kurudu; ırmak mı bu gözümde
Şarkılar çalıyor radyom, sazlarım
Hiç biri de teselli etmiyor yüreğimi
Sevmek denen kelime neydi sevemiyorum
Gönlümdeki yıkılmış bu viraneyi
Hangi el yeniden dizer sıraya
Yoksa acı bir roman mı yazar ellerin
Yine akşam oldu içimde karanlık
Bu korkulu yalnızlığımı gel de bir bitir
Hasretinin sokaklarına gömme umudumu
Dizlerimde derman bitti gittiğinden beri
Gözlerim ağrıyor, yüreğim burkuk
Biraz uzaklara uzanayım dedim
Belki avuturdu gurbet yalnızlığımı
Ne unutmak, ne avutmak olmadı bak
Sabırları tüketti artık yokluğun
Her şeyimi alıpta gittin benden
Unuttun bende kalan gözlerini
Gözlerin zaten tek sığındığım limanım
Sevincimi, neş’emi, beni benden
Alıpta gittin, artık gel !
Olmasan hayallerimde de
Neye yarardı düşüncelerim
Ve beynim
Hasretine susadım
İçimdeki çöl kavuruyor beni
Bir yağmur gibi dökül tüm dünyama
Yeşert şu kurumuş umutlarımı
*
Günay Koçak
27.1.2023
5.0
100% (14)