0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
459
Okunma
Yaşayana saygısı olmayanın
ölene yasin okuması gibiydi hayat.
bir yanı umutlar ile yarına koşardı,
diğer yanı aç susuz akbabaların gagalarında küçülürdü.
AŞK intihar ederdi
sevmek görevim diye çöllerde,
yağmur denize kavuşurdu damlanın görkemiyle.
bir gül açardı buluttan alacaklı, tanrıdan borçlu kavuşmalarda,
gecenin gülümseyişine üşürdü bütün peygamberler
şimdi
fırtınaları dinmiş bir gidişin ayak seslerinde uyanırdı mehdi,
mesih’e açılırdı kapılar
tedirgin kıyametlere sarılmış insan düşlerinde
uyanmazdı tanrı yedi gün yedi gece
kıyamet sevdalardan doğurdu diye insanı
ihanete gebe kalıyordu habil ile kabil
derdi divanesi aşk olan adaklar yüzünden
kalk gidelim diyordu havva adem’e
bir çift daha yaratsın tanrın
bu kaçıncı feda çocuklarının gözyaşlarında
bu kaçıncı terk ediş ağacın gölgesini
cennetin sessizliğini
ve
ölen her bir aşık
adem’in elmacık kemiğinin bedelini ödüyordu
melek tavus’a
insanlık ölüyordu
adı aşk diye kazınan
isimsiz duvarlarda
kader diye yazıyordu tüm kitaplar
5.0
100% (2)