Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
redfer
redfer

candan öte sevmeler

Yorum

candan öte sevmeler

7

Yorum

21

Beğeni

0,0

Puan

811

Okunma

candan öte sevmeler

candan öte sevmeler

Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan
Hayat hikayesinin 107.bölümü

Allah’ın izniyle kitabın sonuna doğru yaklaşıyoruz...
Tüm dostlara gösterdikleri ilgi ve yorumlarından dolayı çok teşekkür ediyorum.

Not...Yorumlarınızdan bir kaçını kitabın ön kısmına almak istiyorum .
Müsaadenizi rica ediyorum..
Rabbim muvaffak eder inşaallah.



tıpkı ibrahim gibi
ateşi görür gibi
ateşin söndürülmesi için istekte bulunmaz
bilir ki ibrahim’in sınavı olduğu kadar
ateşin de sınavıdır bu
ibrahim’le sınanır ateş

bilir ki haset yangınlarının gül tene temasıdır bu
bilir ki ateşi gül eyleyen ibrahim hatırının
yeni varisleri vardır
bilir ki ateş ibrahim’le sınanıncaya kadar
serin ve selim olmayı öğrenemeyecektir

bilir ki taş musa’nın asasıyla sınanmadan
katılığını unutamayacak
yumuşamayı bilemeyecektir
bilir ki ateşleri söndüren
yangını utandıran
bir serinlik ve selamet şahitliğine
ihtiyacı vardır alemin

Allah’ın canlara müşteri olduğu bu pazarın
en kıymetli metaıdır peygamber
alışveriş başlasın ki
biricik müşterinin Allah olduğu
kutsiler pazarı açılsın
siftah edilsin ki
Allah hatırına
yeni canların alınmasına şaşılmasın

başka herkesten çok yapışsınlar
o davaya
hak adına var olmanın
hakkın hatırını saymanın diri damarı
hakkın hatırını ali tutmanın diri nabzı olsunlar

hakkın hatırı karşısında
peygamber hatırı boyunları kıldan ince eder
işte bu yüzden
aramızda dal budak salmış tuba ağacıdır sünnet
elle dokunulur, gözle görülür bir tutamaktır
şaşkınlar için uçurum başlarında tutunacak bir daldır
tereddütler içinde çırpınanlar için
peygamberce duruşun ete kemiğe bürünmüş sığınağıdır

işte bu yüzden tutunmamızı istediği
emanetler bırakır bize hz. Peygamber
Allah’ın ipi gibi onlara sarılın der bize
onlarla tutunun göğe der
düşecek olursanız
peygamber hatırasına tutunun der

kanıyla imzaladığı Allah hatırını
göğsünüzde duyduğunuz kalp atışları kadar
gerçek bilin
nabzına dokunduğunuz şah damarınız kadar yakın bilin
candan öte sevmelerin olması gerektiğini
hatırlatmalı size der
peygamber hatırası candan ala
canandan öte bir sevdanın kanını akıtmalı kalbinize der

gözyaşı dökmek için değil
dünya çölünde elimizden kayıp giden canı
sünnetince güzel bir potaya akıtmak için
acımak için değil
kurak ve çöle dönmüş
susuz ve tesellisiz kalmış ruhlarımızı
hatırasınca
bir kevser’in başına oturtabilmek için

*
resul-i kibriya
ashab-ı kiramla medine’ye yaklaşmıştı
sabah namazı vaktine de fazla bir zaman kalmamıştı
mücahitler bütün gece yol aldıkları için
bir nebze istirahat etmek maksadıyla
efendimizin emriyle bir yerde konakladılar

resul-i ekrem efendimiz
sabah namazı vaktimizi kim bekleyecek
diye ashab-ı kirama sordu
hz. bilal ayağa kalkıp
ben beklerim ya resulallah dedi
resul-i ekrem mücahitler uyudular

o sırada hz. bilal de namaza durdu
uzun müddet namaz kıldı
sonra çökmüş devesine yaslanarak
sabah namazı vaktini gözlemeye başladı
bu arada uykuya daldı

mücahidlerin
inna lillahi ve inna ileyhi raciun
demeleriyle ancak uyanabildi
güneş doğmuş ve her taraf aydınlanmıştı
resul-i ekrem telaşla
ey bilal
nedir bu yaptığın bize diye
sitem etti

hz. bilal
anam babam sana feda olsun ya resulallah
senin ruhunu tutan Kudret
benim de ruhumu tuttu bırakmadı deyince
resul-i ekrem gülümseyerek
doğru söyledin buyurdu

sahabilerin uyuya kaldıkları vadiden çıkılınca
peygamberimiz (s.a.v.)
abdest alınmasını emretti
efendimiz de abdest aldıktan sonra
ey bilal ezanı oku diye emretti
ezan okununca müslümanlar toplandı

efendimiz onlara
sabah namazının sünnetini kılınız buyurdu
sünnet kılındıktan sonra
efendimiz (a.s.m.)…ey bilal kamet getir
hz. bilal kamet getirdi
efendimiz (a.s.m.) imam olup namazı kıldırdıktan sonra
ashab-ı kirama döndü ve şöyle buyurdu

herhangi biriniz
uyur veya unutuverir de namazını geçirirse
onu vaktinde kıldığı şekilde kılsın, kaza etsin

hicretin 7. senesi, zilkade ayı
bir sene önce efendimiz ve ashab-ı kiramın
kabe’yi ziyaret edip umre yapmalarına
kureyş müşrikleri mani olmuşlar
imzalanan hudeybiye anlaşmasıyla
resul-i ekrem ve müslümanların
bu niyet ve arzularının tahakkuku
bir sene sonraya bırakılmıştı

Cenab-ı Hakkın yardımıyla efendimiz
bir sene zarfında
bir çok muzafferiyetler elde etmişti
bütün bunlardan sonra
kabe’yi ziyaret ve umrenin yerine getirilmesi zamanı
artık gelmiş bulunuyordu

resul-i kibriya zilkade ayı girince
ashabına umre için hazırlanmalarını emretti
hudeybiye seferine katılmış bulunanlardan
hayatta olanların hiçbiri geri kalmayacaktı

serveri kainat efendimiz
yerine uveyf bin azbat’ı bıraktı
umre için hazırlanmış bulunan
2.000 civarındaki müslüman ile
beytullaha doğru yola çıktı

müslümanlar yanlarında
altmış kurbanlık deve götürüyorlardı
efendimiz, kendi kurbanlık devesini
bizzat mübarek elleriyle işaretlemişti

resul-i ekrem
kureyş müşrikleri tarafından herhangi bir saldırı için
yüz at ve miğfer, zırh gömlek ve mızrak gibi
harp silahları da almıştı
halbuki, yapılan anlaşma gereği
beraberinde sadece yolculuk silahı sayılan kılıç olacak
o da kınına sokulu vaziyette bulunacaktı

öyle ise vaadinde hiçbir zaman hulf etmeyen
resulullah neden böyle hareket ediyordu
bu husus sahabilerin nazarından kaçmadı sordular
ya resulallah müşriklerle
sadece kınına sokulu kılıçla geleceğine dair ahdin vardı
halbuki sen silah taşımaktasın

hz. fahr-i alem
biz, bu silahları hareme
kureyşlilerin yanına götürmeyeceğiz
her ihtimale karşı yanımızda bulunduracağız

müslümanların kalbi heyecan ve sevinçle atıyordu
muhacirlerin duydukları sevinç ve heyecan
tarife sığacak gibi değildi
yedi sene önce terk etmek zorunda kaldıkları
baba ocağına kavuşacaklar
kabe-i muazzamayı ziyaret edeceklerdi

hepsinden de mühimi kendilerini hakir gören
kendilerine olmadık eziyet ve işkencelerde bulunanlara
islam’ın izzet, şeref, haşmetini göstereceklerdi
bu sebeple gönülleri heyecan doluydu

zülhuleyfe mevkiine varılınca
resul-i ekrem efendimiz
süvarilerle birlikte silah yüklerini
kurbanlık develeri önden gönderdi
orada ihrama girdi
artık, etraf Allah resulü ve müslümanların
telbiye sedalarıyla adeta sarsılıyordu

lebbeyk Allahümme lebbeyk
lebbeyke la şerike leke lebbeyk
innel hamde venni’mete leke ve’l-mülk
la şerike leke…

telbiye sedalarıyla zülhuleyfe’den ayrılan efendimiz
müslümanlarla birlikte merruzzehran’a geldi
bütün silahlarını batn-ı ye’cec mevkiine gönderdi
silahları beklemek üzere de
evs bin havli başkanlığında iki yüz kişiyi vazifelendirdi

efendimiz
harem’e kınlarında sokulu kılıçlardan başka
bir silahla girecek değiliz
ben çocukluğumdan beri hayatımın her safhasında
ancak verdiğim sözde durmakla
vefakarlıkla tanınmış, bilinmişimdir
ancak silahların bana yakın bir yerde bulunmasını isterim

kureyş baş temsilcisi mikrez bin hafs
senden beklenen,
sana yaraşan da iyilik ve vefakarlıktır
durum, temsilciler tarafından süratle
kureyşlilere ulaştırıldı

içlerini kemiren düşmanlık duygusunun eseri olarak
müslümanların bu muhteşem sevinç
nurani bayramlarını yakından temaşa etmemek için,
kureyşliler mekke’yi boşalttılar

hz. resulallah
müstesna bir ihtişam ve vekarla
devesi kasva’nın üzerinde mekke’ye girdi
müslümanlar etrafında
tecessüm etmiş nurdan yıldızları andırıyorlardı
bu yıldızların arasında server-i kainat
bir güneş gibi parlıyordu

tam bir intizam ve haşmet içinde
adım adım kabe’yi muazzamaya
beytullaha yaklaşıyorlardı
lebbeyk Allahümme lebbeyk nidaları
mekke’nin her tarafına yayılıyor
dağlar, taşlar bu nurani sedaya cevap veriyorlardı

müşrikler kuytu yerlerde, dağ başlarında adeta
bu ulvi sedaya kulaklarını tıkamış
bu haşmetli manzara karşısında gözlerini kapatmışlardı
kasva’nın yuları şair abdullah bin ravaha’nın elindeydi
hz. resulullahın önünde gidiyor
şiirler okuyordu...

bu ulvi ve nurani manzara arasında resul-i ekrem
ve müslümanlar telbiyelerle beytullaha vardılar
resul-i ekrem mescid-i harama girince
omuz ihramının bir ucunu sağ koltuğunun altına alıp
sol omzunun üzerine atarak
sağ omzunu açtı

bugün, kendisini, şu şirk ehline
kuvvetli ve zinde gösterecek kahramanları
Allah rahmetiyle yarlığasın, esirgesin. buyurdu
sahabilere, kabe-i muazzamayı
üç kere koşa koşa
omuzlarını silke silke tavaf etmelerini emretti

hatemü’l-enbiya kasva’nın üzerinde idi
kasva’nın yuları ise abdullah bin ravaha’nın elindeydi
sahabiler de sağ omuzlarını açmış
tavaf için bekliyorlardı

efendimiz (s.a.v.), hacerü’l-esved’in yanına vardı
elindeki değnekle dokunarak onu istilam etti
sonra da değneği öptü
ashab-ı kiram da aynı şeyi yaptı

ashab-ı güzin tavafın ilk üç devresinde
peygamberimiz (s.a.v.)’in emri gereği
hızlı hızlı ve çalımlı yürüdüler.
üç tavafı böylece tamamladılar

yürekleri düşmanlık, hınç ve kıskançlık dolu
müşrik ileri gelenleri
hz. resulullah efendimizle
ashab-ı kiramı gözetlemek maksadıyla
dağ başlarına çıkmışlard

müslümanların, koşa koşa ve omuzlarını silke silke
kabe-i muazzamayı üç kere tavaf ettiklerini görünce
şaşkınlık ve hayretlerini şöyle izhar ettiler

demek, medine’nin humması, sıtması
onları zayıf düşürmemiş
baksanıza yürümeye kanaat etmeyip
silkine silkine koşuyorlar

efendimiz, kabe’yi yedi kere tavaf ettikten sonra
makam-ı ibrahim’de iki rekat tavaf namazı kıldı
daha sonra sa’y yapmak üzere safa tepesine çıktı
yine devesi kasva’nın üzerinde olduğu halde
safa ile merve tepeleri arasında yedi kere sa’y yaptı

merve’de sa’y tamamlandıktan sonra
kurbanların kesilmesine geçildi
müslümanlar ,merve’de resulullah’la birlikte
kurbanlarını kestiler
yine ashaptan hıraş bin ümeyye,
resul-i ekrem’in başını kazıdı
sahabiler de başlarını tıraş ettiler

umre tamamlandıktan sonra,
fahr-i kinat, kabe’nin içine girmek istedi
ancak müşrikler bu anlaşmamızda yoktu diyerek
müsaade etmediler

öğle vakti girmişti
kabe’ye girmesine müsaade edilmeyen resul-i ekrem
hz. bilal’e kabe’nin üzerine çıkarak
öğle ezanını okumasını emretti
peygamberimiz (s.a.v.) ve müslümanlar
hz. bilal’in yanık sesiyle okuduğu ezanı
huşû ve huzur içinde dinlediler.

müşrik ileri gelenleri üzgün görünüyorlardı
herbirinin ağzından nahoş laflar çıkıyordu
müşrik safvan bin ümeyye
şükür ki Allah, bunları görmeden
babamı aldı, götürdü
diyerek tedirginliğini ifade ediyordu

ezanı işitince hiçbir şey söylemeden
yüzünü kapayanlar da görülüyordu
onlar kin, düşmanlık ve kıskançlıklarından dolayı
böyle çirkin laflar ederken
ashab-ı kiram ise saf bağlamış
alemlerin Rabbi Allah’ın huzurunda
el pençe namaza duruyorlardı
öğle namazı burada eda edildi

hudeybiye anlaşması gereğince
mekke’de kalma müddeti üç gün dolmuştu
fahr-i alem efendimiz
gönülden kalmayı arzu ettiği halde
ahdine ters düşmemek için mekke’yi
kabe-i muazzamayı terk etmek zorunda kalıyordu.
bu bir manada uzaklaşmak değildi

mekke’yi fethetme zamanına gün be gün yaklaşmaktı
undan sonraki her gün
her saat mekke’nin fethini
onunla birlikte gönüllerin fethini de yakınlaştıracaktı.

bu üç gün zarfında müslümanlar,
mekke’deki bir çok akrabalarıyla
görüşme imkanına da kavuşmuşlardı
iman hakikatlarını
islâm ahlâakının güzelliklerini
yücelik, nezaket ve nezahetini
dürüst davranışlarıyla ortaya koyma fırsatını bulmuşlardı
müşriklerin de gözleri önünde
nurani bir manzara halinde sergilemişlerdi

halktan bir çok kimsenin gönlünde
iman ve islama karşı sıcak bir ilgi
samimi bir istek uyanmıştı
adeta mekke fethedilmeden evvel
halkından bir çoğunun gönlü fethe hazır hale gelmişti

resul-i ekrem efendimiz
ashabıyla mekke’den ayrıldı

redfer

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Candan öte sevmeler Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Candan öte sevmeler şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
candan öte sevmeler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
2.1.2023 19:35:44
“Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim”
Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏
"Bir hayalim vardı
Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah.
Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun.
Sonsuz selam ve dua ile.
Allah'a emanet olun.
k.doğanay
k.doğanay, @k-doganay
1.1.2023 19:04:45
Yeni bir yıla girdik.
Yeni Yılınızı Kutlarım.
Yeni yılda sağlık, mutluluk ve güzel günler dilerim.
Selam ve tebriklerimle...
sair osman dastan
sair osman dastan, @sairosmandastan
1.1.2023 18:17:04
Mutlu yıllar Güzel yürekli dost,
Saygıdeğer güçlü kalem üstadım,
Yüreğinize emeğinize ellerinize sağlık,
Sözlerinizi beğeni ile okudum,
Kaleminin kavi ilhamınız daim olması temennisi ile esenlikler dilerim.
deniz_tayanç1
deniz_tayanç1, @deniz-tayanc1
1.1.2023 17:40:34
Adım adım yaklaştılar, Mekke Fethine
Allah Rasulü örnektir, bütün mümine
Vadedilen tecellidir, nurlu zemine
Adım adım yaklaştılar Mekke Fethine

Allah Rasulüne salât ve selâm olsun.
Aline ashabına selâm olsun.
Allah razı olsun Üstadım.
Çok saygımla Üstadım.

deniz_tayanç1 tarafından 1/1/2023 5:52:05 PM zamanında düzenlenmiştir.
kevir
kevir, @kevir
1.1.2023 16:45:46
Kaleminiz var olsun Tebrik ederim Nice güzel eserlere
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
1.1.2023 13:59:02
yüreğiniz dert görmesin hocam
yeni yılınızı kutlarım
Osman NALBANT
Osman NALBANT, @osmannalbant
1.1.2023 13:56:48

tıpkı ibrahim gibi
ateşi görür gibi
ateşin söndürülmesi için istekte bulunmaz
bilir ki ibrahim’in sınavı olduğu kadar
ateşin de sınavıdır bu
ibrahim’le sınanır ateş

*** CANDAN ÖTE SEVMELER *** şiirini, günün şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL