9
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
694
Okunma

Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan
Hayat hikayesinin 92.bölümü
güzel bir rüyadan sonra
gülümseyerek uyanmak kadar
kalbe ferahlık bağışlayan
kaç nimet bahşedilmiştir
güzel rüyaların görüldüğü
kaç gece nasip olur
ömürde bir kula
karar zamanı
kendi küllerinde çırpınmadan bir anka
yakmadan kanatlarını kendi ateşinde
doğuşlar hep bir hayal
var oluş
hep bir yokluk
söylemesek bağrımız
söylesek dudaklarımız kanar
artık şeytan içimizde
ve öz ülke fitneye tutsak
sınanma bizde
sınanma sözlerimizde
sevgili’nin çağında bir sürgün idi fitne
haklıyı haksızdan ayırana kadar
şehrin duvarlarına hasretle baktı hep
çatladı kale kapısı
ordular istila etti şehirlerimizi
dalga dalga,
akın akın
kimlerden hücum üstüne hücum
künde üstüne kündeler gördük
düşler ve düşüşler tuttu sokak başlarını
uykusuz türkülerin nakaratlarında
ağıtlar oldu hasadımız
kentler ecelsiz serüvenler yaşadı
tarihin gözeneklerinde paramparça
ay ışığının ayarttığı saatlerde
ilticalara durduk kaç kez de
hani kurşun adımlarla çiğnendik
hayatın orta yerinde
gecikmiş düşlerimizi tazarruda bulunduk da
gözlerimizde çığlıklar çoğaldı hani
sesine yaslandık gece şarkılarının hani
gönlümüz kör düğümlere tutsak oldu
bir nihanice nigahında
can verirken milyonlarca ahımız
hani iki gözü iki çeşmeydi
vedasız yolcularımızı bir daha getirmedi
nedense rüyalar geri
*
hz. peygamber’in aynı adı taşıyan
iki hanımından biri zeyneb bint cahş (r.anha)
miladi 588 yılında
mekke’de dünyaya geldi
onun annesi hz. peygamber’in halası
ümeyme bint abdülmuttalip’tir
zeyneb bint cahş (r.anha)
hz. peygamber’in hanımları arasında
islam muhalifleri tarafından
en fazla dikkat çeken kişidir
onun gerek ilk evliliği
gerekse ikinci evliliği
değişik şekillerde yorumlanmış
daima gündemde kalmıştır
rasul-i ekrem (sav)
azatlısı zeyd b. harise (ra)’yi
medine’de hz. zeynep bint cahş (r.anha) ile evlendirmişti
bundaki asıl amaç
islam dininde müslümanların eşit olduğunu göstermek
azat edilmiş bir kölenin
hür ve asil bir kadınla evlenebileceğini ispat etmekti
Allah rasulü (sav) hür bırakılmış bir insanla
hür insan arasındaki bütün ayrıcalıkları kaldırıp
bu ikisi arasında
mutlak eşit hakları temin etmeyi istediği gibi
kölelik hatıralarını da zihinlerden silerek
onu toplumun saygın bir ferdi haline
getirmek istiyordu
hz. peygamber arap eşrafından birinin kızı olan
zeyneb (r.anha)’i azatlı bir köleye
eş olarak seçerek
hem yabancılara
hem de özellikle azat edilmiş kölelerin
şahsiyetine karşı
hakaret duygusunu ortadan kaldırmayı
hem de özellikle evlilik sırasında görülen
ailevi taassubu unutturmayı arzu ediyordu
bu sembolik ve anlamlı görev
hz. peygamber’in azatlısı zeyd (ra)’e verildi
zeyd (ra) o zamana kadar olduğu gibi
babası olarak kabul ettiği peygamberin kararına
itirazsız teslim oldu
zeyneb (r.anha) planlanan izdivaca şiddetle itiraz etti
arap toplumunda böyle bir hadisenin gerçekleşmesi
mümkün olmamıştı
zeyd (ra) bir köle iken
zeyneb (r.anha)
kureyş’in en saygın ailelerinden birine mensuptu
‘Allah ile peygamberi
bir iş hakkında hüküm verdikten sonra
artık inanmış bir kadın ve erkeğe
o işi kendilerine göre seçme hakkı yoktur
kim Allah’a ve rasulü (sav)’ne karşı gelirse
apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.’ ayeti
zeyd-zeyneb evliliğini
her iki taraf için de zorunlu hale getirdi
hz. peygamber’in gerçekleşmesini
çok arzu ettiği bu evlilikten
istenilen sonuç elde edilemedi
bir yıl kadar süren bu evlilik hayatı
her iki tarafa da mutluluk getirmedi
zeyneb (r.anha) dindar
Allah’tan korkan bir kadın olmasına rağmen
sülalesi, güzelliği ve asaleti ile iftihar ediyor
azatlı bir köle olan kocasına
iğneleyici sözler söyleyip
tepeden bakıyordu
o, akrabasının evine
bir köle olarak giren bir azatlının
nikahı altında bulunmayı
bir türlü hazmedemiyordu
bu sebeple de her fırsatta
kocasının kalbini kırıyordu
zeyd (ra), artık buna dayanamadı
hz. peygamber’e müracaatla
karısını boşamak istediğini bildirdi
rasulullah (sav) bu durumdan
çok müteessir oldu
evlenmelerini bizzat kendisi istemişti çünkü
evlilik hayatı çekilmez hale gelen zeyd (ra) de
rasulullah (sav)’a sık sık giderek gelerek
boşanmaktan bahsetmeye başladı
Allah rasulü (sav) ise her defasına
evlatlığına sabır tavsiyesinde bulunuyor
ondan eşinden boşanmamasını istiyordu
ancak ailevi sıkıntı gittikçe büyüyordu
bunun üzerine ahzab suresinin
37. ayeti nazil oldu
‘hani sen Allah’ın kendisine nimet verdiği
senin de iyilikte bulunduğun kimseye
eşini nikahında tut
ve Allah’tan sakın…diyordun
içinde,
Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor
ve insanlardan çekiniyordun
oysa kendisinden çekinmene
Allah daha layıktı
zeyd eşinden yana isteğini yerine getirince
onu seninle evlendirdik ki
eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde
evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda
mü’minlere bir zorluk olmasın
Allah’ın emri mutlaka yerine getirilmiştir’
böylece ilahi emirle
zeyd (r.a.) ile Zeyneb (r.anha) ayrılmış
zeyneb (r.anha)
Allah rasulü (sav) ile nikahlanmıştır
zeyneb (r.anha),
zeyd (ra) ile maslahat temini için
gerçekleştirmiş olduğu evlilikten
bu şekilde kurtulmuş oldu
zeyd (ra) de kendisini baştan beri istemeyen bir eşle
çekilmez hale gelen evliliği
sürdürme zahmetinden kurtuldu
hz. peygamber,
zeyneb (r.anha)’i nikahına almakla
müminlerin annelerinin arasına dahil ederek
onun gönlünü almış oldu
ilahi emirle gerçekleşen bu evlilik
cahiliye döneminin kötü bir adetini daha
ortadan kaldırmış oluyordu
böylece hz. peygamber
hem zeyneb (r.anha)’in
hem de akrabalarının ilk arzuları doğrultusunda
onunla nikahlanmış oldu
Allah rasulü (sav)’nün
zeyneb (r.anha)’le evlenmesi
münafıklar tarafından
dedikodu yapılmasına sebep oldu
onlar işi o kadar ileri götürdüler ki
muhammed, oğul karısının
babaya haram olduğunu bildirdiği halde
kendisi oğlunun hanımını nikahladı
demeye başladılar
Allah Teala
el-ahzab suresinin 40. ayetini indirdi
‘muhammed,
erkeklerinizden birinin babası değildir
fakat o,
Allah’ın rasulü
ve peygamberlerin sonuncusudur’
görüldüğü gibi istenilen neticeyi vermese de
zeyd-zeyneb evliliği
cahiliye döneminde geçerli olan
toplumda etkisi devam eden evlatlıkların
gerçek manada oğul kabul edilmeleri
uygulamasının geçersiz olduğunu
ispatta öncü bir rol üstlendi
bundan sonra
babalar evlatlıklarının eşleriyle evlenebileceklerdi
kur’an-ı kerim’in
el-ahzab suresinin beşinci ayetinde
şöyle denilmektedir
‘onları(evlatlıklarınızı) babalarının ismiyle çağırın
bu, Allah katında daha doğrudur
eğer babalarını bilmiyorsanız
o halde (onlar)
din kardeşleriniz ve dostlarınızdır...’
bunun üzerine
hz. peygamber’in evlatlığı olan zeyd de
zeyd b. harise diye çağrılmaya
daha sonraki nesillerce de
bu isimle anılmaya başlandı
daha önce kendisine
zeyd b. muhammed deniyordu
zeyd, hz. peygamber’in oğlu değil
evlatlığı idi
onun hanımı olan zeyneb (r.anha) de
rasulullah (sav)’ın öz gelini değildi
evlatlık müessesesinin
kur’an emri ile kaldırılmasından sonra
bunun bir kalıntısı olan
evlatlık hanımlarının
evlat edinenler tarafından alınamayacağı
anlayışının da
kaldırılması gerekiyordu ki
bu ayet yanlış uygulamayı geçersiz kılmıştır
zeyneb (r.anha)
hz. peygamber’in yakın akrabası
medine’ye hicret eden
ilk müslümanlar arasındadır
rasul-i ekrem (sav)’in
zeyneb (r.anha)’i zeyd’le (ra) evlendirmek için
çok uğraştı
evliliğin sürmesi için çok gayret sarf etti
eğer hz. peygamber
zeyneb (r.anha) ile
daha önce evlenmek isteseydi
buna kim engel olabilirdi
bu konuda kitaplar hatta piyesler yazmışlardır
piyes yazanlardan biri de voltaire’dir
voltaire, tarihi gerçeklerle
taban tabana zıt olan bu piyesi yazarken
papadan iltifat görmüştür.
daha önce aforoz edilmişken
yazdığı bu tiyatro eseri üzerine
papa tarafından oğlum voltaire diye
başlayan bir mektup alarak
papanın iltifatına nail olmuştur
hz. peygamber’le evlendiği zaman
35 yaşında bulunan
zeyneb bint cahş (r.anha)’ın düğününde
rasulullah (sav) büyük bir ziyafet vermişti
bu evlilik sebebiyle hz. zeyneb (r.anha)
rasulullah (sav)’ın diğer kadınlarına karşı övünür
sizi peygamberle aileleriniz evlendirdi
halbuki beni yedi kat göklerin üstünden
Yüce Allah evlendirdi …derdi
hz. zeyneb (r.anha)
hz. peygamber’e
diğer hanımlarının sana karşı nazlanamayacağı
üç şeyle nazlanabilirim demiş
bunlar, senin dedenle benim dedem aynı kişi
abdülmuttalib olması,
beni sana nikahlayanın Allah olması
aradaki elçinin de
cebrail aleyhisselam olmasıdır
bir gün hz. peygamber’in huzurunda
ya rasulallah
Allah’a yemin ederim ki ben
senin diğer eşlerinden biri gibi değilim
onları, babaları, kardeşleri
veya aileleri evlendirdi
benden başka
Allah’ın gökte seninle evlendirdiği var mıdır
diye sormuştur
hz. zeyneb (r.anha)
vallahi ben, peygamberin diğer kadınları gibi değilim
onlar mehir ile evlendiler
onları akrabaları evlendirdi
beni ise Allah,
kendi elçisi ile evlendirdi
Allah, kur’an benim hakkımda ayet indirdi
müslümanlar onu okurlar ki
bu ebediyyen değişmez…
ümmü seleme (r.anha) şöyle der
peygamber onu severdi
o, saliha, çokça namaz kılan
oruç tutan ve sadaka veren bir kadındı
enes b. malik (ra)’ten
şöyle bir rivayet aktarılır
hz. peygamber mescide girdiğinde
iki direk arasında
bir ipin çekilmiş olduğunu gördü
bu ip nedir diye sorunca oradakiler
bu, zeyneb’in ipidir
zeyneb namazda ayakta durmaktan yorulunca
bu ipe tutunur dediler
bunun üzerine hz. peygamber
hayır ibadette böyle güçlük olmaz
bu ipi çözünüz
sizden biriniz zinde ve kuvvetli oldukça
namazı ayakta kılsın
yorulunca da otursun… buyurdu
zeyneb’in peygamberimiz’le evlendikten sonra
evli bir kadın olmanın avantajlarıyla
idare etmek yerine,
emeğiyle para kazanma konusunda
ısrarlı olduğu görülüyor
zeyneb elişi yapar,
onun bedelini yoksullara dağıtırdı
yoksullara dağıtacağı paranın
kendi el emeği alın teriyle
kazanılmış olması konusunda gösterdiği itina
yüksek ahlakının bir göstergesi olarak görünür
zeyneb’in vefatını duyduğunda
aişe’nin de şöyle dediği bildiriliyor
övgüye layık,
ibadetine düşkün,
yetim ve dulların sığınağı gitti
zeyneb, maharetli,
eli işe yatkın bir kadındı
kullanılacak hale getirdiği deriden eşyalar diker
bununla elde ettiği geliri
Allah yolunda sadaka olarak dağıtırdı
hz. ömer beytülmal’dan
hisse olarak ona iki bin dirhem göndermiş
zeyneb bu parayı aldığında
hepsini sadaka olarak dağıtmıştı
onun eline geçen parayı
sadaka olarak dağıttığını öğrenen ömer
bin dirhem daha göndermiş,
zeyneb bu bin dirhemi de dağıtmıştı
hicretin yirminci yılında vefat eden
zeyneb bint cahş (r.anha)
rasulullah (sav)’ın vefatından sonra
ona kavuşan ilk hanımıydı
vefatında,
dönemin halifesi olan hz. ömer (ra)
cenaze namazını kıldırdı
o daha sonra medine’de
baki’ mezarlığına defnedildi
vefat ettiği zaman 53 yaşındaydı
redfer