erkeklerin masumiyetini bozan,kadınların ölümsüzlük şarabını içtiği andır...

adem-ve oğulları-onların da oğulları

okuma beni
esamen okunmuyor
bilmem kaç dilde
dil kanıyor
sen bakıyor
yıkan/sana
ayrık otları gibi uzaklaş/sana

oysa ne güzel bakardın
dizelerimin kutsal kavgasına

dört büyük kitaptan
beni oku/sana
tek din şiir
uzaklaşıyor
sen başlayınca kendini konuşmaya
konuşmasana

babilin merdivenlerinde çalıştın
ter sadece teninde
kıvrımlarına gebe
kıvranma

kan..............................
iflahı kesilmiş bir kör döğüşü

yer yarılır içine sığmazsın
yar yarılır içinden çıkamazsın
alışmalısın
dilbaz bir oynaşın katline düşüyor
feriştahsız gecelerin

arala düşlerini
kapısız söylemler kanatıyor elerini
ellerin kiri buluşuyor bedeninle
siyah kan sızıyor
regl olmuş kimliğine

dikiş tutmayan tenin
sökülmesi muhtemel gururun
kapanın elinde kanlı bir söylence
dişlerin dolgusu
aşkının sancısı
çekilmeyi beklerken
-sen-
çekileceksin damarlarımdan

sol mememden emzireceğim seni
kalbimin geçtiği güzergahtan akacak
oluk oluk geleceğin
gözlerine saklayacağım her yalanı
koynumdan kovacağım
-hep seveceksin değil mi-
nasihatlarını

seni öyle salacağım
huzurun sandıklarında saklı duvaksız gelinliğinle

nankör kedilerin ciğeri ile besleyeceğim
-dokuz canlı ihanetini-

ciğeri beş para etmez
düşüşlerimi seyredeceksin
istanbul köprülerinden

köprülerin altındaki sularda yıkayacağım
yorgun bedenini
ruhuna ben enjekte edilmiş

/iflah senden yana
akışkan bir damar/

sonradan olma çocuklarının sünnetinde oynayacağız
-kız erkek fark etmez-
pazarlıkta sünnet esas

kendini istiyorsan benden
ölene kadar (k)al

dur.........................................
kalma
yalan söyledim
giderken kalan olmak istemediğim için…