insanı kanırtan şarkılardan söz ediliyor kentte geceleri yol gösteren ateşböcekleri birer ikişer sönmüş üstelik işportacı ölümler kol geziyor kör şehirde hiçbir sokağın adı yok ve kadının da
...bakma sen demokratik yalanlara gerçekte hepsi yılandırlar
aslında hepsi yılan bahçesinde birer sahtekardırlar lujindirler ve ibnedirler gece ölen yıldızları sabahsız ve selasız gömer o ibneler şu İstanbul da bir çiçeği düşün akkanatlı bir meleği korlar mı yalnız başına
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
yalçın amca farkı... şiir tarzıma inat diyorki oku beni...oku ezberle.. ki bir gün gecenin birinde birileri ahkam keserken durun hele birde bunu dinleyin deme şansı olsun...
keyifle ve zevkle okumaya devam ediyorum sizi.. yüreğimi fazla cızlatmayın olur mu şair? sevgilerimle...
... ne çok adın var atılan her erkek adımında yatay vaziyette alınmış düşlerin geçiyor şehrin isli sisli pisli puslu paslı namuslu kaldırımlarında kim seslense dönüp bakan gözlerin oynak senin hey sen deyince ben niye bakmazsın ad/siz kadın...
Duygu ASENA'YA çoğu kişi karşı çıkmış ve hep Feminist olması nedeni ile suçlanmıştı.
Duygu ASENA ayrıldı aramızdan ve ben ne yazık ki onun kadar yürekli ve onun kadar cesaret sahibi olabilen başka hiç kimseyi tanımadım ve okumadım. Sanırım okuyamayacağım da bundan sonra.
Kadının adı yok, Evet ne kadar doğru ve ne kadar bilinen bir gerçek. Ama hala bilinen gerçekleri yok muş gibi göstermek ise bizlerin yaptığı ikiyüzlülük ve riyakârlıktan başak bir şey değil.
Hala 212. yy da kadın varlığını kabul ettirme çabası içinde ise bunun nedenlerini artık oturup düşünmek zorundadır.
Özellikle biz kadınlar kendi haklarımızı kendimiz teslim ettik karşı cinsimize. Kendi rahatımıza olan düşkünlüğümüz ve ebeveynlerimizden aldığımız eğitim ne yazık ki bizlerin biraz daha yok olmasına neden oldu ve olmaya da devam edecek. Çünkü kendi varlığımızı biz kadın olarak kabul etmiyoruz ki. Kadın kadına yapıyor en büyük haksızlığı ve en büyük kötülüğü. Karşı cinsin yapmasına gerek kalmıyor ki.
Nasıl adımızı var edecek ve nasıl insan olduğumuzu kabul ettireceğiz. Artık bunun çözüm yollarını bulmaktan başka yapabileceğimiz hiç bir şey yok. Umarım kadınlarımız uyanır ve umarım kendi varlıklarını kabul ettirmek için haklarını kullanmayı öğrenirler.
Yoksa hep isimsiz ve kimliksiz kalmaya mahkûm olacağız.
Çok çok özel bir konu seçmişsiniz. Kutluyorum kaleminizi ve saygılar yüreğinize. Kendi adıma teşekkür ediyorum size.
Bir gün Can Yücel,Salih Bolat ve Hüseyin Ferhad Ankarada Sakarya caddesinde birlikte yürürler.Bir yaz günü akşamüstü Sanatsevenler Derneğinin önünden geçerlerken durur ve şöyle der."Türkiyede hayatta kalmak için üç şeyden birini yapmak lazım:Ya işi deliliğe vuracaksın,ya içeri girip rahat rahat küfredeceksin ya da sarhoş olacaksın.Ben üçüncüyü seçtim!
Şiiri dilindeki küfür cılız bir sesin değil,cesaret sahibi bir şairin, tatlı şefkatli küfrüydü...
*Duygu Asena'nın kitabı ve tokadı geldi göz önüne (Antre parantez kalabalık eden sersemliktir.)
kavganın ölümün ve kanın mevsiminden kendini bulan o güzelim insanların güzelim yüreğe verdiği emanet serzeniş. yeni rüzgarda Yalçın bir rüzgarda şimdi...
Cemal Süreya bir şiirinde dramatik geçiş olarak veriri Marshal yardımında Gelen süt tozu ile duvarını badana eden ve sütyenle kandine kulaklık (kulağını soğuktan korumak için yapılan ilkel ve içinde yüksek modernlik bulunduran icat) yapan Ve Kars tren istasyonunda trene binerken ayakabılarını çıkaran o güzelim cocuğun resmini izini taşıman ne güzel
Emanetcisin sen / ben gibi
ustanında dediği gibi
"keşke yalnız bunun için sevseydim seni"
dahası var...
pastav tarafından 9/4/2008 9:25:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.