1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
782
Okunma
Yel değdi ve titredi ayrılığın ince teli
Gece hicaz faslında yanık bir ney havası
Rüzgar gelip küfür gibi vurdu yüzüme hüznü
Ağlayan bir balıkçıyım yırtılmış ağlarıma.
İçime serpilmiş kahır taşa tutuyor beni
Bataklığa dönüyorum yüreğim ıslandıkça
Gövdemde bir neşter gibi kayıp gidiyor elin
Ha düştü ha düşecek ardından emanet kalbim.
Beni yanlış yokuşlara sürüp duruyor kalbim
Menzili acıymış meğer öğrendim her sevdanın
Kederi yakama dikmiş hayat usta bir terzi
Söküp atmak zahmet gelir dursun gül niyetine.
Ben düştükçe uçurumlar derinlik telaşında
Kanar durur bir ayrılık kederli akşamımda
Ah sabırsız düşlerimi avutanım da gitti
Geç karşıma yalnızlık bir sigara yakalım...
Barış Çelimli