2
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
620
Okunma

Sabahın kör karanlığında
Mideme çöken
Garip bir ağırlık bu.
Felâket tellallığı
Yapan zihnimin
Cilalı masasına serilen
Sorunları yok etmek
Beceriksiz bir çaba.
Aylak bir izleyici gibi
Seyrediyorum
Kalbimin parmaklıklı
Pencerelerinden olup biteni.
Bir dikişte içilen yeminler
İpek mendile sarılan
Gümüş sözler
Kızgın demirle
Kalbe damgalanan
Sükûtun altın harfleri.
Alayı
Kalbimin kırılan cam
Şıngırtısı sesine
Harmanlanıyor.
Bastırılıyor
Sessizliğin tutamağı
Temeli berk kelimelerin sesi.
Girdaplı gri bir denizde
Düzinelerle gemi olsa da
Kendini boğulmaktan
Kurtaramayacak hissi
Gözleri yuvalarından
Çıkmak üzere olan
Cesareti kırpılmış halimin
Dört bir yanını sarıyor.
Her an sessizce
İçime sıvışacak ve bir daha
Çıkamayacak gibiyim.
Ay ışığında gördüğüm
Siluet kimin?
Kendimle kıran kırana
Savaşan benim mi?
Hayatla kavgamın harareti
Sönecek derken
Zihnimde cirit atıyor
Menfi fikirler.
Üzerime temiz pak
Giydiğim elbiseler
Kahverengiye çalan
Sularını ruhumun
Berraklaştırır mı sandın?
Eylül Ak
5.0
100% (5)