Ah, solan bakışlar imdada yetişen
Güneş ve iz düşümü
Gölgeleri yok sayan gülücükler
Aşkın da ikamesi iken
Şairin yüreğinde esen fırtınalar

Gök mavi yerde saklı gizin dizeleri
İmbatların imdat ç/ağrısı
Elediğimiz un da değil ki asalım duvara eleği
Manen zengin yorgun
Serpilen dizelerde saklı olsa matem
Ne ki ne?
Dermanı saklıdır elbet Rabbin izinde
Kaybolan ufuk gibi
Uğuru günün
Semada saklı umut gibi
Sökün eden heceler
Sancılı gecenin kemale erdiği
Elbet şair serdikçe yüreğini zemine

Müstakil yürekler bazen mahzun
Çekinceler saklı iklimin ayak sesinde
Kışı uğurladık uğurlayalı
Bahara duyulası özlem ve şiirin fedai dizeleri
Şart koşmaksa güne
Şerh düşmekse aşka
Şadırvanı yüreğin
Tutuşan bilinmezin
D/okunduğu her satır aralığı
Zaman nasıl ki sarkaç
Kimse aşka eziyet eden adeta vur kaç.

Hükümranlığında Rabbin
Tevafuk yüklü yarınların
Bazense dünde debelenen bir hüzün
Kayrası yalnızlığın
Sevgiyle tebessüm eden yüzüm

Yüz görümü sözcükler
Beşi bir yerde imgeler bazen suskun bazen şaşkın
Kumpası şeytanın
Güzellik ve iyilik dileyen her faninin
Kulvarı elbet baştan ayağa
Bazen suskunluk bazense kopan yaygara
Neye yetecekse gücü insanın…

Doludizgin zaman
El aman demeden arka çıkan
Gönyesi şairin
Biçip diktiği nice duygunun zamlı tarifesi
Elbet sevgidir faizi yüreğin
Metruk değil bilakis aşikâr
Hüzne muhalif yeni gün ve kapıda ilkbahar.