12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1541
Okunma

uzanmışsın kırılgan bakışların cinnetine
az daha yaklaş
dokun yalnızlığımın sarmal kıvrımlarına
parmaklarının arasından geçsin
mahremin uyduruk mavisi
karaltıma süzülüyor kokun
kokun dudağımda uçuk
alazında alevlenecek sevişgenliğimiz
ve sen öylece tarayacaksın
tel tel
tek tek
hissederek
geçmişi
ayyuka çıkardı karanlığının sus eli
kandil yakarlardı geniş zamanlarının bakışlarına
-parlardın-
kibrit kıskanırdı
tendürdiot yüzlü adamlarla savaşırdın
-sevişirdin demeye utanıyorum-
ben kıskanırdım
-çünkü sen isterdin-
kükürtsel bir devrimle sürecek karanlığın
nerenden yaksam
oradan akacak kanın
unuttum sana olan yorgunluğumu
uyutsana
kaldırımlar "beyin salatası" yosmaların
kaldırımdan aşağısı
-inince kasımpaşa-
oysa ben ikimiz için kaymıştım
bizim olmayan parkların
tecavüze müsait kaydırağında
yelkovan bir garip ihanet içinde sözlerine
akrep sokmak için sırasını bekliyor
kızma
oynaşıp gidecekler senle
an/sızı/n dolanıyor mahremine
eğreti gelin muamelesi görmüş nefsin
nefesin biçimlendiriyor ellerini
bedenimi kıracaksın ya
baştan acıtmıyorsun
baştan ayağa dolanıyor zamansızlığın
hücrelerinde dilbaz sevişler
tüylerine emir kipleri yağdırıyorlar
ben girince odana
oysa sadece öpecektim
neden kestin dudaklarını...