0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1900
Okunma
gözlerinden/camlarından siyanür akıyor soluk benizli evlerin
sarı sıcak ışıklarıyla merhaba diyor yeni gelenine
arnavut kaldırımlarının akışkanlığı ile giriyor kanına
damarlarından en saf baz morfini enjekte ederken
şuh bir atmosferde yani, yani göğün altında şehir...
en çok David Bowıe ile salınıyor zihin
ağır aksak Charlie Chaplin dansı ve en cancanlı kaberelerin sergilendiği sokaklar kuruluyor
siyaha mahkum yollarına
damarlarında gezinen uyuşukluğun etkisinde hala, yeni ahbabı
ak sakallı yosmalarla beceriyor en abaza gençliğini, kendisinden iğrenmesi için belki de...
ruhlarda bir intihar melodisi, hani şöyle buram buram ölüm kokulu
senfonik nağmeler ve kalabalık orkestralar kuruluyor meydanlara
ellerde alkol, ellerde içteki siyanürün kılıfı güller
özel bir hayat artıyor, birbirini kesen yollardan geriye kalan ölülerden
mis kokulu dudaklarından öpülüyor iblis, en aşifte haliyle romantizmin
sessizliğe terk edilirken eşliğind e dalga seslerinin
bir kolpa delikanlılık narası kopuyor köşe lambasının bekçiliğini yapan kadınından
en sadık halinden yani fahişeliğin...
nasıl diyordu hani şair veda ederken o’na
"mendireklerinde öldürdüğün maktulün olayım yeter, artık kapatmalıyım gözlerimi ışıklardan içime dolduğun yeter; KOCA ŞEHİR seni"